Osman Aydoğan


Suriye´de terörle mücadelede iletişimde yapılan yanlışlar -1-


Toplum olarak en büyük yanlışımız; önyargı ve duygularımızın bizi besliyor oluşudur, okuma, araştırma, analiz etme, mukayese ve muhakeme etme ve neticede ?´anlama´´ gibi zihni melekelerimizin engellenmiş oluşudur, hamasetten bilgi seviyesine gelememiş oluşumuzdur, rasyonel, metodik ve analitik düşünce eksikliğimizin oluşudur. Gündemimizde Suriye´ye yapılan askerî operasyon ve bu operasyona karşı dünyanın bir tepkisi var? Bizi destekleyen sadece Azerbaycan, Pakistan ve Kuveyt var. Bu tepkiye karşı da ülke çapında karşı bir tepki var. Sanırız ki bütün dünya bize düşman. Bu tepkilere yol açan kendi hatalarımızdan hiç bahsetmiyoruz. Varsa yoksa hamaset? Operasyonda hamaset, tepkilerde hamaset, söylemlerde hamaset? Hançereden beyne çıkmayan ve kalbe inmeyen rasyoneliteden ve düşünceden uzak, duygusal, içi boş bir hamaset... Hükümetin Suriye politikasının en baştan yanlış olduğunu bugün siyasi sorumluluk sahibi olanlar da kabul ediyorlar. Ve bu sorumluluğu sanki kendi günahları hiç yokmuş gibi o zamanki yetkili Davutoğlu´na atıyorlar? Operasyona karşı dünyanın bu tepkisine yol açan hatalarımız nelerdi? Kimse bu konuları konuşmuyor, kimse bu konuları dile getirmiyor. Bu hataları dile getirenler ise hemen linç ediliyor. Doğru sözler nazik olmaz. Zarif sözler doğru olmaz. Doğru sözler eğri görünür. Bu riskleri göze alarak bu hataları dobra dobra söylemek zorunda hissediyorum? Allah kimseyi doğru bildiği konular karşısında susmak zorunda bırakmasın? Suriye konusunda yapılan yanlışları geçiyorum... Bu yazımda uygulamada, iletişimde ve basın ile olan ilişkilerde yapılan yanlışları sıralamak istiyorum... Bu yanlışları görelim ki dünya niye bize cephe alıyor onu anlayalım... Suriye´ye askerî operasyon 24 Ağustos 2016 tarihinde Fırat Kalkanı Harekâtı ile başladı. Bu harekâtı 20 Ocak 2018 tarihinde Zeytin Dalı Harekâtı takip etti ve şimdi de 09 Ekim 2019 tarihinde başlayan Barış Pınarı harekâtı ile devam ediyor. Yapılan hataları bu üç harekâtı kapsayacak şekilde aktarıyorum... Bunları söylemek benim hakkım... Aldığım eğitim ve yaptığım görevler bana bu hakkı veriyor. Kimse kusura bakmasın, söylediğim gibi: Doğru sözler nazik olmaz. Zarif sözler doğru olmaz. Doğru sözler eğri görünür.