Osman Aydoğan


Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı varmış -II-

İşte üzerimdeki açık gökyüzünden kentin üstüne sağanak sağanak yağan bu


İşte üzerimdeki açık gökyüzünden kentin
üstüne sağanak sağanak yağan bu
tozlar da bana Alman lirik şiirinin en
önemli temsilcilerinden birisi olan Reiner
Marie Rilke’nin ''Einsamkeit'' isimli
bir şiirinin ilk bölümünü hatırlatır:
‘’Yalnızlık bir yağmura benzer,
Yükselir akşamlara denizlerden
Uzak, ıssız ovalardan eser,
Ağar gider göklere, her zaman göklerdedir
Ve kentin üstüne göklerden düşer.’’
Ve yine gökyüzünün bu sonsuz, bu
uçsuz ve bu bucaksız derinliklerine dalıyorum…
Bu sefer boyutsuz bir karanlık
içindeki gökyüzüne yapışmış pırıl
pırıl parlayan ancak soğuktan üşümüş
tir tir titreyen salkım salkım yıldızları
görüyorum… Ve Attila İlhan aklıma geliyor…
Attila İlhan’ı da aklıma getiren
onun bir dizesi:
‘’Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı
vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada
salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım’’
Başımı kaldırıp gökyüzüne baktığımda;
sonsuz bir karanlık içinde aydınlık fikirler
gibi havada salkım salkım yıldızları
görüyorum…
Yaşadığım ancak adını bir türlü koyamadığım
bir duyguyu Attila İlhan'ın şiirinden
öğreniyorum; ''Karanlığın insanı
delirten bir ihtişamı varmış…''
Ve gecenin bu vakti kentin üstüne göklerden
sağanak sağanak bir şeyler yağarmış…
Ve yağan her ne ise beni sırıl sıklam ıslatırmış