Çanakkale Muharebeleri Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında (3 Kasım 1914 – 9 Ocak 1916 ) Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. 18 Mart 1915 tarihi İngiliz ve Fransız filolarının Çanakkale Boğazını denizden geçmek için yaptıkları saldırılarda mevcudiyetlerinin %35’ni kaybedip geri çekilmek zorunda kaldıkları gündür. Müteakiben İtilaf devletleri 25 Nisan 1915 tarihinde kara harekâtına başlarlar. Bu taarruzları da Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk)’ün emrindeki birlikleri etkin ve dâhiyane kullanması sonucu 09 Ocak 1916’da hüsranla sona erer. 18 Mart Deniz Zaferi ve içimizdeki Danimarkalılar Bu muharebelerde İtilaf devletlerinin denizde yenildikleri ve bizim zafer kazandığımız gün olan 18 Mart günü 2002 yılına kadar ''18 Mart Deniz Zaferi Günü'' olarak kutlanırken, bu gün, 27 Haziran 2002 tarihinde 4768 sayılı kanunla ''18 Mart Şehitler Günü'' olarak düzenlenmiş ve o şekilde anılması istenmiştir. Ancak bu düzenleme ile bu cefakâr millete hak ettiği bir zaferi kutlamak çok görülmüştür. Bu düzenleme ile Çanakkale Zaferi, bu zaferin kahramanları ve özellikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk gölgede bırakılmak, unutturulmak istenmiştir. Bu düzenleme ile sanki bugün hüzün ve matem günü haline getirilmiştir. 18 Mart 1915, zamanın en güçlü donanmalarına sahip olan İngiltere ve Fransa donanmalarının en yenilmez, en bükülmez, en eğilmez, en heybetli, ateş gücü en yüksek başta Queen Elizabeth olmak üzere, Agamennon, Lord Nelson, Inlfexible, Ocean, Irressistible, Albion, Vengeance, Majastic, Canapus, Cornwalls, Swiftsure vb. isimli gemilerinin Çanakkale Boğazı’nda Türk Ordusunun, Türk askerinin karşısında kiminin boğazın dibini boyladığı, kimisinin de yaralanıp mağlup olup çekildikleri gündür… 18 Mart 1915 bir zafer günüdür. Bu hususu özellikle belirtiyorum ki 18 Mart’ı ‘’Şehitler Günü’’ diye matem tutmayalım, bu zafer gününü gururla hatırlayalım, gururla analım ve gururla kutlayalım diye… Zaferin nedenleri Bu muharebelerin zaferle sonuçlanmasında şu üç unsurun olmazsa olmaz katkıları olmuştur. Birinci sırada; tabii ki Mustafa Kemal Atatürk’ün bu muharebede harp yönetiminde, harbin sevk ve idaresinde ve zaferde olan tartışılmaz katkısı ve askerî dehası… İkinci sırada; hırsı ve tecrübesizliği ile tüm bir harbin kaybedilmesine ve bir imparatorluğun batmasına sebebiyet vermesine rağmen Balkan bozgunundan sonra Osmanlı Ordusunu yeniden eğiten ve donatan Enver Paşa… Üçüncü sırada ise; eserleriyle, özellikle Türk edebiyatının sahnelenen ilk tiyatro eseri olan "Vatan Yahut Silistre" eseriyle Türk insanına yurtseverlik, hürriyet, millet kavramlarını aşılayan Namık Kemal olmuştur. İşte bu nedenledir ki üniversite talebeleri, lise talebeleri bu savaşa gönüllü olarak katılmışlardır. Çanakkale Muharebelerinin sonuçları Çanakkale Muharebeleri her savaş gibi ardında kan, ölüm ve gözyaşı bıraktı. En iyimser rakamlarla 213.000 Türk şehit oldu. İtilaf kuvvetinden de 215.000 asker öldü. Bu savaştaki toplam insan kaybı 428.000 kişidir. Türk ordusunun Balkan Savaşı’nda zedelenen ve hatta yok olmaya yüz tutan prestiji kurtarıldı. Ordu ve millet, bu zaferin getirdiği moralle kurtuluş savaşına girebildi. Çanakkale Muharebeleri, Mustafa Kemal (Atatürk) gibi askerî bir dâhiyi yarattı, Birinci Dünya Harbi’nin bitiminden hemen sonra başlayacak olan Milli Mücadele’nin bu eşsiz liderini Türk ulusuna kazandırdı. Çanakkale Savaşları sonucunda batılılar müttefikleri Rusya’ya yardım edemediler. Böylece mahsur kalan Çarlık Rusyası, içerden çöktü, kanlı bir rejim değişikliği oldu. Anzak asker ve komutanları, Çanakkale’de yiğitçe döğüşen Türklerin hem asker, hem de insancıl yönlerini yakından izleme fırsatını buldular. O günlerde oluşan bu dostluk atmosferi hala sürmekte.
