Başkan Gülsoy: "Eylül ayında 143 ülkeye 341 milyon 762 bin dolar ihracat yaptık"

Başkan Gülsoy:

KAYSERİ TİCARET ODASI (KTO) YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER GÜLSOY; TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU (TÜİK) EKİM AYI DIŞ TİCARET VERİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim Ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi. Ekim ayında 341 Milyon 762 bin dolar ihracat, 131 milyon 685 bin dolar ithalat gerçekleştirildiğini belirten Başkan Gülsoy; "10 aylık toplam 3 milyar 154 milyon 264 bin dolarlık ihracatla giriyoruz. İş dünyası olarak tüm gücümüzle üretim, ihracat ve istihdamın sürdürülebilirliği için olağanüstü mücadele veriyoruz. Bu başarı, alın teriyle üretim yapan sanayicimizin ortak emeğinin bir yansımasıdır. Dünya için üreten, ülkemiz için rekabet eden tüm firmalarımıza, çalışanlarına ve emeği olan herkese teşekkür ediyorum" dedi.
TÜİK verilerine göre 2025 yılı Ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy; "Ekim ayında 143 ülkeye, 341 milyon 762 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,28 artış, bir önceki aya kıyasla yüzde 5,86 oranında yine azalış yaşanmıştır. İthalatımız ise 131 milyon 685 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 0,52 artış, bir önceki aya oranla yüzde 9,91 azalış gerçekleşmiştir. Yılın 10 ayını toplam 3 milyar 154 milyon 264 bin dolar ihracat ile kapattık. Geçen yıla oranla yüzde 1,58 oranında artış yaşandı. Yılın ilk 10 ayında toplam ithalatımız ise 1 milyar 463 milyon 159 bin dolar olmuştur. Geçen yılın ilk 10 ayına oranla yüzde 14.11 oranında artış yaşanmıştır" diye konuştu. Kayseri’den ihracat gerçekleştirilen ülkeler hakkında da bilgiler veren Gülsoy; "İhracat pazarlarımız; Almanya, Irak, ABD, Avusturya, İtalya, Fransa, Polonya, Romanya, Birleşik Krallık ve Gürcistan’dır" ifadelerini kullandı. Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini de yapan Başkan Gülsoy; "Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Demir ve Demir Dışı Metallar, Kimyevi Madde ve Mamulleri, Makine ve Aksamları, Hazır Giyim ve Konfeksiyon, Halı, Otomotiv Endüstrisi, Meyve Sebze Mamulleri, gibi sektörlerde artış yaşanırken Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Ham maddeleri, İklimlendirme Sanayii, Madencilik Ürünleri gibi sektörlerde azalış gerçekleşmiştir" dedi. Küresel riskler ve belirsizliklerle birlikte dış pazarda talep azalırken, ucuz maliyetli ülkeler karşısında rekabetimizin zayıfladığını ifade eden Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, şunları dile getirdi;
İhracat, Türkiye ekonomisinin en önemli itici güçlerinden biridir. Bu süreci aşmakta tüm mekanizmaların üzerine düşen konularda ülke ekonomisine katkıda bulunacak aksiyonları alması gerekiyor. Önümüzdeki tabloya baktığımızda, rakamların bize fısıldadığı çok net bir gerçek var. Evet, veriler gösteriyor ki; elektrik-elektronik ve makine gibi katma değeri daha yüksek alanlarda bir kıpırdanma, bir artış yakalamış durumdayız. Bu, şehrimiz ve ülkemiz adına sevindirici bir gelişme. Ancak madalyonun diğer yüzünü, yani canımızı yakan tarafı görmezden gelemeyiz. Kayseri sanayisinin omurgasını oluşturan, istihdamımızın yükünü sırtlayan ana damarlarda; özellikle mobilyada, çelikte ve tekstilde ciddi bir tıkanıklık yaşıyoruz. Bakın, meseleyi sadece ’finansmana erişim sorunu’ veya ’kredi bulamamak’ olarak okursak eksik kalır. Asıl mesele, küresel arenada artık oyunun kurallarının değişmiş olmasıdır. Şu an ihracatçımız tam anlamıyla bir ’kıskaç’ altında. Ancak bu kıskacın boyutu değişti. Eskiden sadece ’Çin ucuz, biz kaliteliyiz’ derdik. Şimdi karşımızda Mısır, Tunus ve Fas gibi çok daha dişli rakipler var. Ve size acı bir gerçeği söylemek zorundayım: Bu ülkeler sadece ucuz işçilik avantajıyla gelmiyorlar. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat sürecine, karbon ayak izi ölçümü ve raporlanması gibi çevreci standartlara bizden çok daha hızlı uyum sağlıyorlar. Yani rakiplerimiz hem maliyet avantajını koruyor hem de Avrupa’nın istediği ’yeşil üretim’ standartlarını, bizim firmalarımıza kıyasla daha hızlı benimsiyorlar. İşte tekstil sektöründeki kan kaybımızın asıl sebebi budur. Pazar hem ucuz hem de kurallara uyanı tercih ediyor. Biz, maliyet ve uyum süreci arasında sıkışmış durumdayız. Bu tablo bize şunu söylüyor: Sadece üretmek yetmiyor; artık hem maliyetleri yönetmek hem de yeşil dönüşümü rakiplerden önce tamamlamak zorundayız. Aksi taktirde, özellikle Avrupa gibi önemli bir pazarımızı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Biz ülkemizin gücüne, alınacak tedbirler ve kolaylaştırıcı adımlarla, ihracatımızı güçlendirebileceğimize inanıyoruz. Tüm zorlu şartlara rağmen üreten, rekabet eden ve Türk ürünlerinin dünyada var olması için çabalayan tüm firmalarımız ile çalışanlarına teşekkür ediyorum."