Ortadoğu´da sular giderek ısınıyor. Emperyalist güçlerin terör örgütleri üzerinden sergiledikleri vekalet savaşlarında binlerce masul sivil insan hayatını kaybetti, vatandanlarından gitmek zorunda kalarak mülteci durumuna düştüler. Yüzbinlere insan yaralandı, annesini, babasını kaybetti. Öksüz yetim kaldılar. Yıllardır Veraset savaşları nedeniyle Ortadoğu´yu kan gölüne çeviren başta Amerika ve Batı olmak üzere Rusya ve İsrail yaşanan son gelişmelerden sonra karşı karşıya gelmesi an meselesi oldu. İki süper güç Birleşmiş Milletler´deki diplomatik girişimlere olumsuz karşılık vererek adeta bu kapıyı kapatmış oldular. Amerika Akdeniz´e savaş gemilerini sevk ederken, Rusya, Suriye ve İran da yaşanabilecek bir saldırıya karşı kırmızı alarm durumuna geçmiş durumda. Füzelerin ateşlenmesi halinde anında karşılık vereceklerini belirten İran ve Rusya asla geri adım atmıyor. Her fırsatta Esad rejiminin arkasında olduklarını dile getirerek, Suriye´ye yapılacak olası bir saldırıyı adeta kendilerine yapılmış sayacaklarını belirterek, misliyle karşılık vereceklerini söylüyorlar. Hal böyle olunca da Batı ülkeleri ve Amerika yaşanan o kadar trajediye ve ölümlere ses çıkartmazken, kullanılan kimyasal silahı bahane ederek Esad rejiminin hak ettiği cezayı bulacağını söylüyorlar. Kimse anlaşma taraftarı değil, burnundan kıl aldırmıyorlar. Astığım astık, kestiğim kestik havasındalar. Tabi kendi vatandaşlarına birşey olmuyor. Onların can güvenliği tehdit altında değil. Müslüman topraklarında, müslümanların kanının aktığı bir Suriye sınırı içerisinde güç gösterisi yaparak daha fazla Dolar, daha fazla petrol kapma ve sömürmeye devam etme anlayışını sürdürmek istiyorlar.