Acısıyla, tatlısıyla bir yılı geride bırakırken, yeni umutların filizleneceği yepyeni 2018 yılına girmek için gün sayıyoruz. Birçok badireler atlatan vatandaşlarımız düşe kalka koca bir yılı geride bıraktık. Kara kış kapıdan bastırmışken, vatandaşları yeni yılda gelecek olan zamların korkusu sarmış durumda. Yeni yılla birlikte bir çok kalemde zamlar vatandaşın sırtına yüklenecek. Asgari ücretin görüşüldüğü şu günlerde % 10 zammın bile verilip verilemeyeceği konuşulurken, zamların hangi oranda vatandaşa yansıyacağını bilmek için kain olmaya gerek yok sanırsam.
Birçok üründe % 10-20-30 zamların geleceğini tahmin etmemek zor olmasa gerek. Vatandaş zaten % 30-40 oranlara alışmış vaziyette. % 50, hatta % 100 zamlara bile alışkınız vatandaş olarak. Onun için de fazla şaşırmıyoruz. Maaşlara cüzzi miktarda zam yapılırken, benzinden, motorine, sigaradan elektriğe, doğalgazdan beyaz eşyaya, pasaporttan resmi kağıtlara, ehliyetten vergilere kadar bir çok kalemde gelecek olan zamlar yine vatandaşın sırtına bir yük gibi konarak adeta kamburunun çıkmasına neden olacak. İşçi ve memur emeklilerine, asgari ücretli çalışanlara yapılacak zamlar hissedilmeyecek ölçüde teğet geçerken, yeni yılla birlikte gelecek olan zamları vatandaşlar olarak dibine kadar hissedeceğiz.
Mehmet Remzi Güven bir şiirinde derki;
Biz halkız alışığızdır.
Her cefanın zorluğuna,
Hani...Derler ya,
Vur abalının sırtına.
