Osman Aydoğan


Zaman geçer, biz göçerken (2)


Gabriel Garcia Marquez´i aradım daha sonra, O´nun ?´Yüzyıllık Yalnızlık´´ adlı romanında bilge bir kişi ile genç birisi arasında geçen şu diyaloğu buldum: Genç kişi yaşlı bilgeye sorardı: ?´Bugün günlerden ne?´´ Yaşlı bilge cevap verirdi: ?´Salı´´ Genç kişi itiraz ederdi: ?´Olmaz, dün Salı idi. Bugün ne?´´ Yaşlı bilge cevabının doğruluğunda ısrar ederdi: ?´Bugün de Salı´´ Sonra nedenini açıklardı bilge kişi: ?´Bugün de Salı, çünkü dünden hiçbir farkı yok.´´ Sonsuzluğa doğru akıp giden, uçsuz, bucaksız, sonsuz ve hep birbirinin aynı olan rutin günlerden sonra, dikkatli yaşandığında her günün ´´Salı´´ olmadığını buldum? Daha başka şeyler de buldum? Dünyamızın etrafında döndüğü Güneş, Dünya´dan 1 milyon 303 bin kez daha büyükmüş. İçinde yer aldığımız Samanyolu Galaksisinde bulunan Güneş´imiz gibi yıldızların sayısı ise yaklaşık 400 milyar civarındaymış. Samanyolu Galaksisinin de içinde bulunduğu Evren´de de, Samanyolu Galaksisi ve Andromeda Galaksisi gibi milyarlarca galaksisi varmış? Ve uzayda bu Evren´imiz gibi milyarlarca evren varmış? Kimi yeni doğmuş, kimi kendi Evren´imiz gibi büyümüş gelişmiş, kimisi de kendi üzerine çökerek kara delikler haline gelmişmiş? Üzerinde yaşadığımız Dünya da işte bu uzayın herhangi bir kenarında, köşesinde çok ama çok küçücük bir yerindeymiş? Güneş sistemimizin Samanyolu Galaksisi etrafında dönerek oluşturduğu bir tam turuna bir kozmik yıl denirmiş. Bu kozmik yılın zaman birimine göre de insan ömrü birkaç saniye sürüyormuş? Bu koskoca, bu devasa evrende yerimizin sıradan ve çok çok küçük olduğunu, zamanımızın ise çok çok kısa olduğunu buldum... Bu muazzam zaman ve mekân büyüklüğü içerisinde bize ayrılan mikro düzeydeki zaman ve mekân küçüklüğü içerisinde neleri neleri, ne olmaz şeyleri kendimize dert edindiğimizi buldum... Aslında 31 Aralık´ın dünyamızın güneşin etrafında dönerken yeni bir tura başladığı bir an olduğunu buldum? Zamanın geçtiği, bizim göçtüğümüz, hep başka sahillere doğru sürüklendiğimiz, iki kapılı bir handa gittiğimiz bir andayız bugün... Bugün bu anda, zaman geçer, biz göçerken ve hep başka sahillere doğru sürüklenirken, dünyamızın güneşin etrafındaki bu yeni turunda; siz değerli arkadaşlarıma, dostlarıma, akrabalarıma, bu satırlarımı okuyan sizlere, sizler gibi ülkemin güzel insanlarına ve tüm insanlığa iyi dileklerimi sıraladım ard arda; Her günü bin yıl gibi, bir günü masal gibi yaşamalarını diledim? İki kapılı bir handa giderken iyi yolculuklar diledim? Herkes için hayatı yaşamaya değer kılmayı diledim? Yeryüzündeki yaşamı tozlarından arındırmalarını diledim? Salı´dan da farklı günlerinin olmasını diledim? Süreyi iyi yaşamalarını diledim? Her şeyin en güzelini ve en iyisini diledim? Dileklerinin gerçekleşmesini diledim? Yunus´u aradım tekrar? Kalanlara selam verdiği dizeleri şöyle biterdi; ?´Bizi bilmeyen ne bilsin Bilenlere selam olsun´´ Son olarak bizi bilenlere selam söyledim?