Şaban Külhancıoğlu


YENİ KOOPERATİF KANUNU VE MECLİS DİLEKÇE KOMİSYONU

Kooperatif yasal tarifi itibariyle;


Kooperatif yasal tarifi itibariyle;

ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım,dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara KOOPERATİF denilmektedir.

Yani...

İnsanların bir nevi imece usulu ile ve birbirine kefalet ederek belli menfaatleri karşılamak ve elde etmek amacıyla ortaklık kurmalarına kooperatif diyebiliriz.

Özü itibariyle de,'bir elin nesi var iki elin sesi var' özdeyişine uygun olarak güçleri bir araya getirip elde edilen değerleri eşit şekilde paylaşmaktır.

Ben bu yüzden kooperatife ve kooperatifçilik sistemine oldum olası hayranımdır.

Planlı ekonominin küçük bir örneğidir.

Bana göre,devlet ve millet arasında kooperatif zihniyetine uygun bir sistem kurulabildiğinde ve özüne uygun çalıştırıldığında...

O ülkede maddi manada dengesizlikten söz edilemez diye düşünürüm.

Ne talihsizliktir ki;son yirmi yıldır bilhassa yapı kooperatifleri ruhuna uygun yönetilemedi ve istismar vesilesi oldular.

Çok az kooperatif iyi örnekler sergileyerek üyelerine faydalı hizmetlerde bulundular.

Mesela 'Belsin Yapı Kooperatifi' gibi.

Olumsuz örneklerde ise sebebin...

1163 sayılı mevcut Kooperatifler Kanunundaki eksikliklerden...

Kooperatif yönetimlerinin kooperatifin gücünü kendi menfaatlerine istismar etmelerinden...

Birde üstüne üstlük kooperatif üyelerinin bu istismarlara çanak tutacak bilinçsizliklerinden, ilgisizliklerinden ve etkisizliklerinden olduğu kanaatindeyim.

Bu yazımda kanaatimce mevcut 1163 sayılı kooperatif kanunundaki haksız ve adaletsiz bir uygulamayı takdirlerinize sunmaya çalışacağım.

Diyelim kanunun mevcut haliyle;bir konut yapı kooperatifinde üyelerin bazıları şansları yaver giderse yapılan ilk kura çekimlerinde evlerine sahip olabilmekte...

Daha sonra yönetimce belirlenen (kooperetife kaynak elde etmek amacıyla) borçlarının tamamını da kapatarak tapularını alabilmekte...

Ve kooperatif üyeliğinden de ayrılmaktadırlar.

Tabi haklı olarak 'Benden sonrası tufan' misali bir daha kooperatifin semtine dahi uğrama maktadırlar.

Buraya kadar her şey kanuna uygun...

Kanuna uygun ama vicdanlara uygun olmadığı yıllar sonra hala evini alamayanların vahim durumları bize göstermektedir aslında.  

Geride kalanlar için yaşanan şeyler hiç de iyi şeyler değildir.

Dişinden tırnağından çoluğunun çocuğunun boğazından keserek yıllarca aidat ödeyip (15-20yıl) evlerine hala kavuşamamaları acı ve ızdırap dolu günleri yaşamayı zorunlu kılmaktadır adeta..

Bu insanlar ödedikleri aidatlarla bir başkalarını ev sahibi yapmışlar fakat kendileri dımdızlak ortada kalmışlardır.  

Bu arada tabiatiyle ne yazık ki kooperatifin maddi durumu yıllar sonra kötüye de gitmiştir.

Yıllar yılları kovalamaktadır ancak durum geride kalanlar için daha da kötüye gitmektedir.

Yedi senedir kooperatiften evini alıp oturan biri olarak bütün samimiyetimle söylüyorum ki...

Bu durum ne insani,ne vicdani ne hakkani değildir.

Kooperatifciliğin ruhuna ve zihniyetine de uygun düşmemektedir.

Bu itibarla kooperatif kanununda yapılacak yeni bir değişiklikle...

Kooperatif ilk kurulduğundaki üyelerin tamamının son üye evini teslim alana kadar kooperatifin içinde bulunduğu maddi ve manevi durumdan sorumlu olmaları ve katkıda bulunmaları gerekmektedir.

Yani...

Kazara şansı yaver gidip evini alanlarla şansı tutmayıp sona kalanlar eşit sorumluluktan payını almalıdırlar diye düşünüyorum.

Bazı üyeler sona kalabilirle ama...

'DONA' kalmamalıdırlar!

Bu amaçla şahsen Meclis Dilekçe Komisyonu'na kooperatif kanunda bu amaca uygun değişiklik yapılması yönünde bir dilekçe verdim.

Bu fikre hürmet edenlerinde bir an önce Meclis Dilekçe Komisyonuna dilekçe vermelerini tavsiye ediyorum.

Yazar Nurullah Ataç'ın çok beğendiğim ahlakla ilgili şu sözünü hatırlatarak yazıma son vermek istiyorum.

''Sana yapılmasını istemediğini sende başkasına yapma!''

Haklar şanslara bırakılmadığı zaman adalet fidanı bir ağaca dönüşebilir bir gün..

Saygılarımla...