Şaban Külhancıoğlu


YENİ BELEDİYECİLİK VE MUSTAFA ÇELİK (1)


Namuslu fikir ve düşünce adamı olmak, düşündüğünü ve kanaatini korkmadan çekinmeden söyleyebilmek ve yazabilmek zor zanaat. Hele bu zamanda. Eleştirsen ayrı bir dert, takdir etsen ayrı bir dert. İşin sonunda hain damgası yemekte var yalaka damgası yemekte... Hasbelkader dört yıldır elimden geldiği, dilim döndüğü kadar yazı yazmaya çalışıyorum. Bu zamana kadar dünya görüşüme uygun olup olmadığına bakmazsızın, iktidar veya muhalefet ayırt etmeden tüm siyasi cenah olmak üzere, belediyelerimizin ve kamu kurumlarının görebildiğim eksik ve hatalarını yazmaya çalıştım. Açık konuşmak gerekirse; bu zamana kadar Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve başkanı sayın Mustafa Çelik ile ilgili kayda değer yazı yazamamıştım. Bir iki küçük eleştiri yazısının dışında.. Bunun sebebi; Büyükşehir Belediye başkanı Mustafa Çelik bey okul arkadaşımdı ve kırk yıl öncesine dayanan bir hukukumuz vardı. Zira, ikimizinde siyasi görüşü ve yaşam tarzımız farklı idi.. Bir de üstüne üstlük... Mustafa başkana biraz gönül kırgınlığım vardı. İtiraf etmeliyim ki; bütün bunlar bu zaman kadar yazı yazmama engel oluyordu. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali. Fakaat... Ben bu yazı yazma işine soyunurken doğru bildiğimi ve içimden gelen hissiyatımı yazmaya kendime söz vermiştim. Büyükşehir Belediyesi ve onun başkanı Sayın Mustafa Çelik hakkında hislerim o kadar yoğunlaşmıştı ki artık inandığımı ve doğru bildiğimi yazma zamanıydı. Zaten, Mustafa Çelik başkanı uzun süredir basın ve medyadan takip ediyordum. Ve son bir ay içinde katıldığı iki ayrı televizyon programlarını özellikle çok dikkatli izledim. Bu sayede Büyükşehir Belediyesinin yapılan ve yapılacak olan projelerini teferruatıyla öğrenme fırsatı buldum. Maşallah! Ben izlemekten yoruldum, fakat Mustafa Başkan yaptığı ve yapacağı projeleri anlatmaktan yorulmadı. Aman Allahım! Bizim bildiğimiz klasik belediyeciliğin dışında Büyükşehir belediyesinin ne kadar çok yaptığı hizmet ve işler varmış meğerse! Klasik belediyecilik anlayışında; belediyelerin standart olarak ulaşım, yol, su, parklar, bahçeler, kaldırım, temizlik, imar ve çarşı pazar denetimi gibi işlerden sorumlu olduğunu biliriz. Oysa, yapılanlara baktığınızda belediyeler vatandaşın bir tek market alışverişini yapıp evlerine teslim etmedikleri kalmış neredeyse. Öyle ki; Orman bölge müdürlüğünün idare binasını yapmaktan tutun... Uyuşturucu ile mücadele için yapılması gereken sağlık tesisine kadar Büyükşehir Belediyesinin yapmadığı iş, el atmadığı konu yok.. Hizmetlerde sınır kalmamış. Yaşlılara verilen mevcut Huzur Evlerini geçtik; artık yaşlılara evde sağlık hizmetine geçilmiş (Yades), devamında köylerde süt üretimine kadar aklınızın hayal edemeyeceği ne varsa Büyükşehir Belediyenin parmağı var. Belediyeler işi çığırından öyle çıkarmış durumdalar ki... Bilhassa devletin ve hükümetlerin yapacağı birincil ve asli görevlerine bile el atmışlar. İşte bu hizmetlerden bazılarının sadece ana başlıklarını yazmak istiyorum. Eğitim, sağlık, spor, sanat, kültür... Sosyal hayat, eğlence, bilim... Kentsel dönüşüm, Zirai üretim, Sulama, Ulaşım... Yukarıda ana başlıklarını yazmaya çalıştığım konuların detaylarına inip yapılan çalışmaları yazmaya kalksam bir haftalık yazı dizisi olur.