Osman Aydoğan


Vâveylâ


Geçen günlerde burada ?´Babası´´ başlığı ile bir hikâyede Arapça ?´vav´´ harfini anlatmış, kışaca şu bilgiyi vermiştim: Türkçe´de ?ve? diye seslendirdiğimiz harfe Arapça´da ?vav? denir. Arapça´da on yedi tane farklı anlamda ?vav? vardır. ?´Ve´´ bizde sadece bağlaçken bu ´´ve´´ye Arapça´da ?´atıfa´´ deniyor: ?´Vav-ı atıfa´´. Arapça´da bir de ?´yemin vav´´ı var: ?´Vav-ı kasem´´. Vav-ı kasem: Herhangi bir kelimenin, çok defa Allah isminin evveline gelerek, yemin için kullanılan ?´vav´´ harfidir. Vallahi, Veşşemsi, Velfecri kelimelerinde olduğu gibi. Türkçe´ye ?andolsun, yemin olsun? şeklinde tercüme edilir? Yazımda Arapça ?´vav´´ ile ilgili verdiğim bilgi bu kadardı ancak ?´vav´´ harfi bu kadar değildi tabii ki? Bu yazımda da ?´vav´´ harfinin geri kalan bilgilerini anlatmak istiyorum? Tabii ki meraklısına! ?´Vav´´ harfinden önce meşhur bir hikâye: Hattat Hafız Osman fırtınalı bir günde dolmuş kayıkla Beşiktaş´a geçecektir. Bir kayığa biner. Yol bitmek üzereyken kayıkçı ücretleri ister. Fakat Hafız Osman o gün aceleyle çıktığı için yanına para almayı unutmuştur. Kayıkçıya; - ?Efendi, yanımda param yok, ben sana bir ?vav? yazayım, bunu sahaflara götür, karşılığını alırsın? der. Kayıkçı yüzünü ekşitip söylenerek yazıyı alır. Bir müddet sonra kayıkçının yolu sahaflar tarafına düşer. Bakar ki yazılar, levhalar iyi fiyatlarla alınıp satılıyor. Cebindeki yazıyı hatırlar ve götürür satıcıya. Satıcı yazıyı alır almaz; - ?Hafız Osman vav´ı? diyerek açık artırmaya başlar. Sonuçta iyi bir fiyata ?vav?ı satar kayıkçı. Kayıkçı bir haftalık kazancından daha fazlasını bu ?vav? ile kazanmıştır. Bir gün Hafız Osman yine karşıya geçecektir ve yine aynı kayıkçıyla karşılaşmıştır. Yol bitmek üzereyken yine ücretler toplanır. Sıra Hafız Osman´a geldiğinde Kayıkçı; - ?Hafız Efendi para istemez, sen bir ?vav? yazıver yeter? der. Hafız Osman gülümseyerek; - ?Efendi o ?vav´ her zaman yazılmaz. Sen dua et para kesemi yine evde unutayım? der. ?´Vav´´ harfi Arapça´da ?´vâv´´ diye okunur ve Arap alfabesinin yirmi altıncı, Osmanlı alfabesinin ise yirmi dokuzuncu harfidir. Arapça ve Farsça sözcüklerin yazımında ?´vav´´ harfi v, o, ö, u, ü harflerinin bugün karşıladığı sesler için kullanılıyordu. Türkçe sözcüklerdeki o, ö, u, ü sesleriyse ?vav"la değil, harekeyle (zemme ya da ötre) gösteriliyordu. ?´Vav´´ harfi, aynı zamanda ebced hesabında 6 rakamına denk gelmektedir. (Ebced hesabı, alfabetik bir sayı sistemini kullanarak, kelimelerin sayısal değerinin hesaplanmasına denilmektedir.) Bu 6 rakamı ise imanın altı şartını işaret etmektedir. İki ?vav? yan yana geldiğinde ise, 66´ya tekabül eder. ?Allah? lafza-i celalinin müfredatı da 66´dır. Aynı şekilde ?Lâle ve Hilâl? de 66´ya tekabül etmektedir. Bazı Allah dostlarına göre, iki ?vav? Allah´ı sembolize eder. Çünkü ebced değerleri aynıdır. Hatta halk arasında "İşini 66´ya bağlamak´´ (Allah´a havale etmek) tabiri de buradan gelmektedir. Divan edebiyatında "vav" harfinin, sevgi ve vefaya delalet ettiği de söylenir? Divan şiirinde harflerin yeri hiç şüphesiz çok büyüktür. Harfler Divan şiirinde aşkı, âşıkı ve mâşuku anlatmak ile mükelleftir. Bunu hem birbirleriyle olan temasları sonucu yazı şeklinde ortaya koyarlar, hem de her harfin sahip olduğu şekil aşkı, âşıkı ve mâşuku bize hatırlatır. Mesela ?´elif´´ harfi kendisinden sonra gelen hiçbir harfle birleşmediği için kesrete/çokluğa bulaşmamış olarak yorumlanır. Bu harf başlangıç harfidir ve Allah´ı sembolize eder. Başlangıç Allah olduğuna göre, her şey O´ndan sonradır. Divan edebiyatında başka bir harfimiz ise ´´sad´´dır. ?´Sad´´ harfi sevgilinin gözünü simgeler. Bu harfin noktalısı olan ?´dat´´ ise sevgilinin gözünün üstündeki ?´ben´´dir. ??Nun´´ harfi ise sevgilinin ebrularını yani kaşlarını simgeler. ?´Nun´´ harfi çok kavisli olduğundan kemanı andıran ebrular bu harfte vücud bulmuş gibidir. ?´Cim´´ harfi sevgilinin yanağıdır. ?´Cim´´ harfinin ortasındaki nokta ?´ben´´dir. Sevgilinin ağzı ?´mim´´dir. Çünkü sevgilinin ağzı ?´mim´´ harfinin yuvarlağı kadar küçüktür. ?´Mim´´ yokluk demektir. Dudak tasavvufta yokluk demektir.