Sayın Cumhurbaşkanımız Sırbistan ziyaretinden ticari anlaşmalarla döndü. Bunlar arasında 5 bin ton et ithali var. Evet, et ithali yapacağız. Hem de Sırbistan´dan. İş başına gelen hükümetler nedense yıllardır bu konuyu çözemedi. Fakir fukaranın vebali var, üreticinin aradaki satıcıların da korunması gerekli denilip neticeye ulaşılamıyor. Geçmişten, zihinlerimizde bir Deli Dana hastalığı kalmıştır. Geçmiş o kadar da geçmiş değil. O zamanlar artık bilmem ne sebeple (fiyat düşürmek, kazanç sağlamak vb.) et ithali yapılmıştı. Sanırım 90 - 95´li yılları arası İngiltere diye hatırlıyorum yanlışta olabilir. İngiltere´de ölen kişi çok olduğu içinde öyle hatırlıyor olabilirim. Galiba, bizde de bir kişi hayatını kaybetmişti. İnsanların çoğu acaba deli dana hastası mıyım? belirtileri neler?, felç mi olacağım yoksa ölecek miyim? diyerek evhamlanmıştı. Televizyonlar da gazetelerde deli dana hastalığı geniş yer bulmuştu. Spekülasyonlar, soruşturmalar, sıkıntılar vs. Geldi ama geçmedi asıl sıkıntı bu konuya neden köklü çözümler ile yaklaşılmıyor yaklaşılamıyor.Diğer ülkelerde nasıl bilemiyorum naçizane benim fikrim bizde, adı var tarım ve hayvancılık bakanlığı kendisi yok. Yok deyip çalışmaların verilen emeklerin hepsini sıfırlamak haksızlık olur ama aması var. Böyle güzel coğrafyada böyle emektar insanlarla yol kat edilememesinin sebeplerini de sonuçlarını da irdelemek gerekmez mi? Bakanlık olarak bunca yıldır sorunlarımızı çözmek adına politikalar üretilemiyor. Pansumanlarla idare ediliyor. İlkokul sıralarında okuduğumuz kitaplardan öğrendiğimiz, tarım ve hayvancılık ülkesiyiz koca bir yanlış mıydı? Köylerimizde, bahçeli evlerimizde kümeslerimiz vardı. Avrupa´da kuş gribi yayıldı. Virüs kümesleri yıktırdı tavukları gömdürdü. Bizi sağlıksız sera tavukçuluğuna ve yumurtacılığına mahkum ettirdi. Sadece et değil, tarımda aynı. Konya tahıl ambarı diye bilirken tahıl ürünlerini de ithal ediyoruz. Üç tarafımız denizlerle çevrili ülkeyiz balıkçılıkta aynı. Kendi kendimize yetemeyip dışa bağımlı haldeyiz. Her yanımız bereketli topraklarla, denizlerle çevrili.Yoksa bizi durduran-ağırlaştıran bir şeyler mi var? Acilen özümüze dönmemiz lazım. Tarım ve hayvancılık ülkesiyiz. Aynı isimle anılan bir bakanlığımız var. Yeni Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba´nın söylediği gibi : ?adımızı değiştirip Üretim Bakanlığı yapalım. Üretelim daha büyük bir ülke olalım. Fakir fukaranın vebali var´. Adımıza takılmadan üretelim gelişelim sayın bakanım. Fakir fukara et vitrinlerinin yanından geçemiyor bile. Et fiyatları 50-60 TL. Sizinde söylediğiniz gibi vebalimiz var. Daha fazla uzatmadan Atamızın sözleriyle noktalamak istiyorum. ?Ciddi etütlere dayalı bir ziraat siyaseti tespit etmek ve ziraat rejimi kurmak lazımdır.? ?Kılıç ve saban, bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima mağlup olmuştur.? Hoşçakalın
