Osman Aydoğan


Vatanım boylu boyunca kar altındadır


Sadece Ankara değil, tüm ülke kar altındadır? Ve hala kar yağmaktadır, usul usul, ince ince, elif elif, lapa lapa? Kimimiz ocak başında, kimimiz sıcak odada, kimimiz dışarıda, soğukta, görev başında?

İşte şimdi şiir vaktidir, çünkü yedi iklim, beş kıta kar altındadır, çünkü vatanım boylu boyunca kar altındadır, çünkü Ankara´ya kar çok yakışmaktadır?

?´Karanfil Sokağı´´ Ahmed Arif´in muhteşem şiirlerinden bir tanesidir... Şiir uzundur ama bu uzunluğu şiirin son kıtası için yazılmıştır. Karanfil Sokağında bir kafede dal gibi, fidan gibi güzel bir kız oturmaktadır. Ancak bu kız oralı değildir; Altındağ´dan ya da İncesu´dandır? Yanakları al aldır, şarkısı bir yangın şarkısıdır...

İşte o muhteşem şiir:

Karanfil Sokağı

Tekmil ufuklar kışladı
Dört yön, onaltı rüzgar
Ve yedi iklim beş kıta
Kar altındadır.

Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
Ray, asfalt, şose, makadam
Benim sarp yolum, patikam
Toros, Anti-toros ve asi Fırat
Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler          
Vatanım boylu boyunca
Kar altındadır.

Döğüşenler de var bu havalarda
El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
Ümit, öfkeli ve mahzun
Ümit, sapına kadar namuslu
Dağlara çekilmiş
Kar altındadır.

Şarkılar bilirim çığ tutmuş
Resimler, heykeller, destanlar
Usta ellerin yapısı
Kolsuz, yarı çıplak Venüs
Trans-nonain sokağı
Garcia Lorca´nın mezarı,
Ve gözbebekleri Pierre Curie´nin
Kar altındadır.

Duvarları katı sabır taşından
Kar altındadır varoşlar,
Hasretim nazlıdır Ankara.
Dumanlı havayı kurt sevsin
Asfalttan yürüsün Aralık,
Sevmem, netameli aydır.
Bir başka ama bilemem
Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
Kalbim, bu zulümlü sevda,
Kar altındadır.

Gecekondularda hava bulanık puslu
Altındağ gökleri kümülüslü
Ekmeğe, aşka ve ömre
Küfeleriyle hükmeden
Ciğerleri küçük, elleri büyük
Nefesleri yetmez avuçlarına
-İlkokul çağında hepsi-
Kenar çocukları
Kar altındadır.

Hatıp Çay´ın öte yüzü ılıman
Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir´de
Karanfil Sokağında gün açmış
Hikmetinden sual olunmaz değil
"mucip sebebin" bilirim
Ve "kafi delil" ortada...

Karanfil sokağında bir camlı bahçe
Camlı bahçe içre bir çini saksı
Bir dal süzülür mavide
Al - al bir yangın şarkısı,
Bakmayın saksıda boy verdiğine
Kökü Altındağ´da, İncesu´dadır.

Yılmaz Erdoğan, ?´Ankara´ya Öyle Yakışırdı ki Kar´´ şiirinde Ahmed Arif´e ve bu şiire bir nazire yapar. Şiir uzun ama son bölümü şu şekildedir:

Ankara´ya öyle yakışırdı ki kar.... 
Ha sonra belki Ahmed Arif´in aklına 
Hiçbir şairin aklına gelmeyecek 
-çünkü hiç kimse bir daha Ankara´yı 
O´nun kadar sevemeyecek -bir şiir islenir: 
Kar altındadır varoşlar 
Hasretim, nazlıdır Ankara..... 
Ustam yine sen bilirsin ama 
Hangi aralıkta bir şair ölmüşse 
İşte o, en netameli aydır bence. 
Ankara´ya öyle yakışırdı ki kar... 
Asfaltlar ışıldar... 
Yalanlar... 
Şimdi ve sonra ne zaman Ankara´ya kar yağsa 
Elim gönlüm, çocukluğum buz tutar.

İşte şimdi şiir vaktidir, çünkü yedi iklim, beş kıta kar altındadır, çünkü vatanım boylu boyunca kar altındadır, çünkü Ankara´ya kar çok yakışmaktadır?