Fenerbahçe dün akşamda Ülker Arenada misafir ettiği Ligin iyi futbol oynayan takımlarından D.G SİVASSPOR karşısında her hattıyla tel tel döküldü.. Siyahi futbolcusu Moses hariç...
Gerçekten de aklım hafızam almıyor bu hassasiyetsizlik ve duyarsızlığı...
Fenerbahçenin ne ilk yarı, nede ikinci yarı boyunca takım halinde sahada ne oynadığını, ne yapmak istediğini sadece ben değil, tribünleri dolduran yüzlerce seyircisi dahi çözemedi...
Düşünebiliyor musunuz? Ligin dibine demir atmış, orada çakılı kalmış ve bundan sonra oynayacağınız her maçın sizin adınıza hayatı önem taşıyan kader maçlarına dönüşmüş olduğunun bilincinde ve farkındalığında olacaksın, kazanmak için sahaya çıkmış bir takım olmanız gerekirken rakibiniz karşısında eli kolu bağlanmış, ayaklarına pranga vurulmuş , doğru dürüst pas yapamayan, koşmayan, mücadele edemeyen, baskı kuramayan , pozisyon üretemeyen, futbol adına hiç bir olumlu hareket yapamayan , rakibine kendi saha ve seyircisi önünde oyun oynama alanı bırakan bir takım profili yansıtacaksınız oyun süresince.. Öylesine silik, öylesine kişiliksiz, öylesine kaypak, öylesine vurdum duymaz ve öylesine çirkin... Pes doğrusu..!
Netice olarak bu maçın Fenerbahçe adına gerçekçi olmak gerekirse analiz edilecek iyi bir tarafını göremedim ben D.G.SİVASSPOR maçı karşısında...
Sahanın bana göre, kendisini seyretmekten büyük keyif aldığım ve heyecan duyduğum bir tek yıldızı vardı, oda toplu veya topsuz sahanın her yerinde doksan dakika boyunca oyunun içinde olan, futbol adına güzel hareketler yapan, oynayan, oynatan ve takımını ateşleyip galibiyetinde en büyük pay sahibi olan MOSESTİ...
Sırtındaki Fenerbahçe formasının değer ve önemini kısa zamanda kavramış bir yabancı profesyonel olarak, dün akşamki ortaya koymuş olduğu performansıyla hem taraftarlarının gözüne girdi , hem de kızgın gönüllerine girip soğuk su serpti...
Sivasspor´a gelince, hiçte hakketmedikleri bir maçtan puansız olarak sahadan ayrıldılar.. Takım oyunu bilinci yerleşmiş, toplu veya topsuz kolektif bir bütünlük içinde futbolun güzelliklerini ve iki yönlü bir oyun şekli olduğu gerçeğini sahaya yansıtıp , güzel oyun sanatından örnekler verip oyunu çirkinleştirmedikleri için hocalarını ve futbolcularını kutluyorum...
Sonuç olarak Fenerbahçe oynadığı futbola üzülüp son dakikada gelen gole ve aldığı üç puana sevindi...
Yatsın kalksın Moses ve taraftarına dua etsin.....
