ZEYNEP MÜLAYİM


Uygarlık ve Avusturya?.


Geçen haftanın bana göre en önemli haberlerinden biri Avusturya´da bulunan 7 camiinin kapatma ve orada görevli olan imamların hükümet tarafından sınır dışı edilme kararı. Muhafazakar Başbakan Sebastian Kurz Viyana´da çoğunluğun Türk cemaati olduğu ve ?Çanakkale Şehitlerini Anma Günü´ nedeniyle camii içerisinde askeri kıyafetli çocukların gösterisi buna neden olarak açıklandı. Başbakan Kurz, "Paralel toplumlara, siyasi İslama yada radikalleşmeye toplumumuzda yer yok" diye konuştu. Bu kararla birlikte aşağı yukarı 150 kişinin Avusturya´da oturum izninin iptal edileceği de açıklandı. Bizde ve eminim ki çoğu Müslüman ve uygar ülkelerde soğuk duş etkisi yaratmıştır. İnsanların inançları hak ve özgürlüklerinin bu şekilde engellenmesi katlanılması güç bir durum. Her zaman kendimize batının uygarlığını demokrasisini örnek aldığımız, gıpta ile baktığımız batının ikiyüzlülüğünü çifte standardını daha fazla görmeye başladık. Bu haberi duyan herkes, Avusturya´yı ve bu kararı alan hükümeti kınayarak üzüntü hissetmiştir. İnsanlar inançları ile baskı altına alınmamalı aksine kendi dinlerini yaşamaları için yapılan bütün çalışmalar devletlerin uygarlığının ölçüsüdür. Acaba hükümet çocukların milli duygularını geliştirmek amacıyla yapılmış olan etkinliği yanlış mı anladı. Potansiyel İslami ordu ya da siyasi faaliyet gibi mi değerlendirdi. Böyle bir önyargı oluştu İslamiyet´e ve Müslümanlara karşı. Bu önyargı mı yoksa Müslüman toplumları kışkırtmak mı yoksa duyulan korku mu ? Hangisi.. Aslında adı ne olursa olsun kınanacak ve karşısında durulacak bir yaptırım. Son günlerde adından çok söz edilir oldu, haçlı hilalli söylemler. İnsanlar, tarihler boyunca din üzerinden gitmiştir. Savaşlar kıyımlar hep inançlar üzerinden gerçekleşmiştir. Dünyanın zor dönemden geçtiği bu günlerde Müslümanlığı hedef alıcı hareketlerde artış olduğunu görmekteyiz. Birileri sürekli polemik yaratmaya çalışıyor. Bu insanlığı ve inanç özgürlüğünü hedef alan eylem ve yaptırımların ortaçağ Avrupa´sında kalan ırkçı yapılanmanın dünya milletleri olarak karşısında olup tepkimizi net bir şekilde ortaya koymalıyız. İnançlarımız birbirimiz için risk oluşturmadan daha insanca yaşamanın hoşgörünün yollarını bulmalıyız. Sevgiyle kalın?