ZEYNEP MÜLAYİM


UNUTMADIK


Tarihin en uzun gecesinden

Pazarlarda aynı kan

Aynı paranın değiş tokçusunda

Karanlık çarşılar

Aynı kanlı tarih her defasında

Bir biz kaldık bu kadar içindeyken hayatın

Ölüme yakın duran

Bir de on binlerin korosunda haykıran

İntifada intifada

İki güzelliğimiz vardı bizim

Ufkumuzdan inen

Ve bir daha geri dönmeyen iki güzelliğimiz

Birini kurşunlar, ötekini ofset baskılı resimler aldı

Otuz üç kurşun sıkıldı her birimize

Kutuplar kadar uzak, baba ocağı kadar yakın

Doğunun gündüz ve gecelerinde

Otuz üç yıldız

Hala ışığını gönderiyor bize

Birkaç çakmaktaşı cebimde gezdirdiğim

Birkaç karanfil

Yol için ipek, uyku için maya

Kalbiniz için

Kara bir yemin gibi çırılçıplak

Kelimeler getirdim

Kaybolmuş yüzyılların vatanında

Ölümün erken takibe aldığı çocuklar

Dağlarda değilim sizinle birlik

Yalnızca mataranıza su vermeye geldim

Nazım kadar coşkulu

Argon kadar asık

Lorca kadar yaralı

Serap ile hakikat arası

Çağın asamadığı uçurumlarda

Gider gelirim gider gelirim

Efsanelerin çeşitlendiği yol ağızlarındaki  büyü kamaşma

Anda gizlenen zaman

Ateşin alesta dili

Bitkiler, otlar, kökler

Dağlanmış dil, narin rengi

On binlerin dönüştüğü uğuldarken

Doğunun yeni defteri

Topraktan çoban yıldızına değin

Her yer her şey karanlık bir pusuda

Yazının, tekerleğin, tarihin

İlk çocuklarından

Ey büyük Mezopotamya

İki bin yıllık gece

Dön geri bak

Kardeşlerim ölüyor kalbimin doğusunda

MURATHAN MUNGAN

Sizlerle Murat Munga´nın şiirinin tamamını veremesem de bir kısmını  paylaşmak istedim. İçimiz daha duygu dolu daha umutlu olsun istedim. Sanattan uzaklaşmak bizi ne kadar da makinalaştırıyor. Her gün kendimizi biraz şımartalım. Edebiyat, müzik, resim bize ilaç gibi gelecek ve bizi iyileştirecektir. Kitap okuyalım örneğin, şiir okuyalım ruhumuzu besleyelim.  Sevgiyle kalın?