Osman Aydoğan


Uçraşkanda -1-


Bütün Tarih kitaplarında bugün Orta Asya diye ifade ettiğimiz bölgenin adı 18´inci yüzyıla kadar ?´Türkistan´´dı. ?´Orta Asya´´ ifadesi İngilizlere aittir. Doğrudur, Londra´dan bakarsanız orası Orta Asya´dır. Bizler de oltaya takılan balık gibi İngilizlerin ifadesiyle bu bölgeye ?´Türkistan´´ yerine ?´Orta Asya´´ diyerek, Türk milletinin üç bin yıllık tarihini ve bu bölge ile olan bağını bir sözcükle silip attık? Şimdilerde ne Doğu Türkistan´ı bilen var ne de Batı Türkistan´ı? Neyse... Burası uzun hikâye? Geçelim bu faslı? Doğu Türkistan´da halen Çin´in Uygur Türklerine uyguladığı ve Uluslararası Af Örgütü raporlarına da yansıyan ağır baskılar vardır. Ancak Suriye gündeme gelince şahin kesilenler, Filistin´in bağımsızlığı için can atanlar nedense Çin´in Uluslararası Af Örgütü raporlarına da yansıyan bu baskılarına karşı kulaklarını tıkarlar. Afrika´nın bilmem ne bölgesindeki bilmem ne kabilesinin sorunları için kendilerine ´´insani bir görev´´ çıkaranlar Doğu Türkistan´daki Uygur Türklerinin dertlerinin kendilerine ´´insani bir görev´´ yüklediğini hatırlamazlar? Kobani için binlerce teröristi ülkesine sokanlar, terörist bir örgütün liderinin altına Ankara´larda kırmızı halı serenler, Habur´da teröristlerin ayağına çadır mahkemesi gönderenler bu konuda sorunları dillendirmek isteyen bir temsilciyi, Çin´deki Uygur Türklerinin hak arayışını uluslararası gündeme taşıması nedeniyle "Uygur Ana" diye adlandırılan ve 2006 yılından beri Dünya Uygur Kurultayı Başkanı olan Rabia Kadir´i Türkiye´ye sokmazlar. Rabia Kadir´in defalarca yaptığı vize talebini hep redderler. Ne tesadüftür ki her daim Arap Rabia için selam duranlar, her ne hikmetse Türk Rabia Kadir´e arkasını dönerler? Neyse ? Bu fasıl da uzun? Bu faslı da geçelim? Doğu Türkistan´da Uygurlara Çin´in yaptığı bu ağır baskılara karşı Uygur Türklerinin de bir ?´direniş edebiyatı´´, bir ?´direniş sanatı´´ vardır. Ülkemizde Uygur Türklerine karşı yapılan bu baskılara karşı zaman zaman kuru kuru protesto gösterileri olur da Uygur Türklerinin bu direniş edebiyatı pek tanınmaz, pek bilinmez.. ´´Neyse, bu faslı da geçelim´´ demeyeceğim... Bu fasılda duralım? Hem de sımsıkı duralım... Çünkü dünkü ve bugünkü ajanslarda, gazetelerde, TV´lerde pek yer almayan, kimseciklerin pek görmediği, haberlerinde yeterince yer vermediği bir haber var: 2017´de Çin hükümeti tarafından tutuklanan ve o günden beri Çin hapishanelerinde işkence altında olan Doğu Türkistanlı Uygur halk ozanı, şairi, müzisyeni Abdurehim Heyit, iki yıldır uğradığı işkencelerin ardından 08 Şubat 2019 tarihinde hayatını kaybetti.