Güzel Türkçem güzel tekerlemelerle doludur. Derki bir tekerlemede laf ağızdan çıkana kadar laf insanın esiri laf ağızdan çıktımı insan lafın esiri. İnsanın olduğu eylemlerinde sürekli yaşandığı her ortamda hatalarında var olması her zaman mümkündür ama olay ağızdan hesaplanmadan çıkan bir sözcükse işte sözün sahibini bir kez daha sorgulamak lazım. Bilerek yada bilmeyerek bir sözcüğün maliyetini hesaplayamayan kişi vekil olmuş seksen bir milyonun sorumluluğunu üstlenmişse ağzından çıkacak her kelimenin artısını ve eksisini bilmek zorundadır. Temsil ettiği topluma zarar verecek bir kelimenin sonuçlarını hesaplayamıyorsa ya cahil yada temsil ettiği toplumun Truvo atıdır ülkenin gündeminin her an değiştiği ve bu değişimin iktidar tarafından iyi bir malzeme olarak kullanıldığı bir ortamda bir gündemde benden olsun deyip Türkçe ezan tartışması kime yarar kime zarar getirir millet meclisine kadar ulaşmışsan bununda hesabını yapamıyorsan bu sözcük partine de seni meclise taşıyan seçmenine de ihanettir. Ben bu sözü söyleyen kişinin bu sözü bilmeden söylemediğine inanmıyorum çünkü Türk siyaseti lekeli ve kirli siyaset oldu dürüstlüğün olmadığı çıkarı uğruna değil ki partisini ve seçmenini kendini satanların var olduğu meclisi yaşıyoruz. Hiç şüphem yok Türkçe ezanı ortaya atıp yeni bir gündem yaratan bu vekili bu eyleminin karşısındaki mükafatı ne olmuş olabilirki artık meclisinde vekilliğinde hiç bir işe yaramadığı tek kişilik bir devlette bu ve buna benzer eylemlerle su akarken dolduralım zihniyetinin hakım olduğu bir yönetim şeklinde ilke ve onurun var olması mümkün mü? Sonuç mu alavere dalavere Kürt Memed nöbete sözcüğü ile Türkçe ezan söyleminin bir farkı var mı dostlar.
