Osman Aydoğan


Suç ve suça iştirak! (2)


Malum FETÖ´nün tezgâhladığı kumpas davaları vardı; Balyoz, Ergenekon, Amirallere Suikast, Casusluk vb. Bu davalarla TSK´nın kırk yılda yetiştirdiği pırıl pırıl, aydın, aydınlık generaller ve general olacak subaylar zindanlara tıkıldı, yıllarca zindanlarda çürütüldüler ve tasfiye edildiler? (Bir not: Kamuoyu sadece bu tasfiyeyi biliyor? Bu görünür tasfiyeden önce bir görünmez tasfiye daha yaptılar. 2010 yılındaki YAŞ toplantısında pırıl pırıl bu generallerden terfi sırasında olanlar davaları devam ettiği için yasa gereği terfi edemediler, TSK de bu personeli emekli etmeyip koruma bahanesiyle tamamının görev sürelerini uzattı. TSK´da general sayısı sabit olduğu için bu grubun dışında kalan terfi sırasındaki aydın, Atatürkçü generallerin tamamını da emekli ettiler. O dönem terfi ettirdikleri az sayıda generalin çoğunu da 15 Temmuz´dan sonra darbeci diye tutukladılar!? Bir yıl sonraki 2011 YAŞ toplantısında da tutuklu generallerin tamamını emekli ettiler. Bu şekilde boşalan kadrolara da terfi ettirdikleri generallerin neredeyse de tamamını 15 Temmuz´dan sonra darbeci diye tutukladılar.) Şimdi gelelim bu kumpas davalarının işbirlikçilerine; O zamanki Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa´da FETÖ´ya seslenerek şunları söylüyordu (Gazeteler, 22 Mart 2014): ´´.... biz yıllardır sizinle birlikte sizin menfaatinize sizin hizmetlerinizi sevdiğimiz için her zaman sizin hizmetinizde olduk. Siz ne derseniz yaptık. .... sizi kollarımızın altında koruduk.´´ Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ne demek istiyordu? Arınç´ın söylediklerinin tercümesi şu: ´´Biz bu FETÖ´nün hizmetinde olduk, bu FETÖ ne demişse yaptık, biz bu FETÖ´yü kollarımızın arasında koruduk. Bu FETÖ Ordu´ya kumpas kurarken biz de sadece seyretmedik, üstelik detekleyicisi, yardımcısı olduk.´´ Cumhurbaşkanı da şöyle söylüyordu (3 Ağustos 2016, Olağanüstü Din Şûrası) (Özetle): ?´Milletimiz meşrebi ne olursa olsun Allah diyen peygamber diyen en azından böyle gözüken herkesi desteklemiştir. Rahmetli Özal, Demirel, Ecevit, hatta biz bu yapıya destek olduk. Ben de katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen bunlara yardımcı oldum. Yurtdışında yürüttükleri eğitim faaliyetlerinin hatırına bunlara müsamaha gösterdik. Hatta ve hatta Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Her şeye rağmen, bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içerisindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin.´´ Ama aynı Cumhurbaşkanı 2008 yılı 15 Temmuz´unda AKP grup toplantısı esnasında bu kumpas davasının aynı zamanda savcısı olduğunu söylüyordu. Şimdi gelelim yine başta verdiğim Jodie Foster´ın ?´Sanık´´ isimli filmine? Filmde ikinci davada tecavüzcülerden daha ağır ceza alan suçlular tecavüz olayını alkış tutarak sadece seyretmişlerdi? TSK?ne FETÖ tarafından tecavüz edilirken ise o zamanki hükümet sadece seyretmedi, yeri geldi savcı olarak, yeri geldi FETÖ savcılarına dokunulmazlık kazandırarak, yeri geldi FETÖ savcılarının altlarına zırhlı araçlar vererek TSK´nin elini ayağını tutarak FETÖ´nün TSK´ne daha kolay tecavüz etmelerini sağladılar? TSK´da yaptıkları tasfiyelerle 15 Temmuz´a giden yolu hazırladılar, bu yola granitten kaymak gibi taşlar döşediler? Hoş, bunların tecavüzüne maruz kalan sadece TSK değildi? Adalet´e de, hukuka da, miili eğitime ve devletin bütün kurumlarına da tecavüz ettiler. Adalet, bu tecavüz sonucu kötü yola öyle bir düştü ki sonunda hâkimi tutuklayan hâkimi de tutuklayan hâkimin tutuklandığı bir adalet haline geldi. (Gazeteler, 08 Mayıs 2017) Sanki şaka gibi, sanki tekerleme gibi? Şimdi de hesabı hukuka değil de Allah´a vermeye kalkıyorlar, hukuktan değil de Allah´tan af diliyorlar? Sadece bu kadar mıydı? Şimdi gelin 15 Temmuz 2016´dan sonrası gazetelerde ve TV´lerde yer alan itirafları bir daha hatırlayın?