AHMET MURAT


SIĞIRTMAÇ MUSTAFA ANLATIYOR (1)


Atatürk ile tanışmasıyla hayatının baştan sona değiştiğini ve bir liderin çocuklara nasıl yaklaşması ve davranması gerektiğinin ön önemli kanıtı işte bu yaşanmış anılarda. Atatürk tarafından 1929 yılında himaye altına alınıp okutulan Yalovalı sığırtmaç Mustafa anlatıyor Atatürk ile yaşadığı anısını şöyle anlatıyor. ?O zaman daha sekiz yaşında idim. 1929 yılının yaz ayları içinde (15 Eylül) bir gündü... Sığırları otlata otlata çiftliğe geliyordum. Derken, uzakta yirmi kadar atlı belirdi... En öndeki atlı bana doğru geliyordu. Yaklaşınca atından indi; çiftliğe nereden gidildiğini soruyordu. Elimle işaret ettim: -Siz, yanlış yoldan gelmişsiniz... Çiftliğin yolu, şuradadır! Bu atlı, benden adımı öğrenmek istedi: - Mustafa! diye cevap verince gülümsedi: - Benim de adım Mustafa... Demek adaşız! Sonra birdenbire: -Gazi´yi tanır mısın? diye sordu. -Tanımam! dedim. -Onu sever misin? -Severim! -Niçin seversin? -Paşa olduğu için severim! Tekrar gülmeye başladı. Ben, cılız, çelimsiz, hasta bir çocuktum. ?Bu adam, benimle eğleniyor galiba...? dedim. Fakat o, sorgularının arkasını kesmiyordu; bir aralık sordu: -Sen, ne iş görürsün? -İşte şu gördüğün sığırları güderim! -Ne kazanırsın? -Ayda üç lira... -Peki, söyle bana, ayda üç lira, senede kaç lira eder?.. Kendisinin ve yanındakilerin yardımıyla, ayda üç liranın bir senede ne ettiğini hesaplayarak cevap verdim: -Otuz altı lira eder! -Sana bu otuz altı lirayı versem, ne yaparsın? -Hiç!...Almam ki... -Neden almıyorsun? -Otuz altı lira çok para... Sonra biraz düşünerek ekledim: -Neden aldın? diye sorarlar... Tanımadığım yolcu, tekrar gülümseyerek: -Aferin oğlum, dedi, böyle olmalı... Fakat, bu parayı yol gösterdiğin için veriyorum sana! Kimse bir şey demez! Hâlâ benimle alay edildiğini sanıyordum. Otuz altı lirayı kabul etmeye bir şartla razı oldum. Yolda yemek için getirdiğim yarım okka kadar ceviz vardı: -Bu cevizleri alırsan, ben de senin paranı alırım! dedim. O, bana bir avuç para verdi, ben ona bir avuç ceviz verdim. Böylece ödeşmiş olduk.