AHMET MURAT


Şiddetliyiz... Öfkeliyiz... Durdurulmalıyız?


Kayseri´de kalorifer dairesinde boğazı kesilmiş erkek cesedi bulundu. Kayseri´de üç kişi arasında çıkan kavgada bir kişi 10 bıçak darbesiyle öldürüldü. Annesine bakmadığı ilgilenmediği için ağabeyini bıçakla öldürdü. Engelli kişi yaramazlık yapan çocuğunu boğarak öldürdü. Damadını av tüfeğiyle vurarak öldüren 84 yaşındaki kayınpeder tutuklandı. Kayseri´de 41 yaşında baba gece önce eşini sonra 3 çocuğunu öldürdü. Daha sonra kendi oturdukları binadan atlayarak intihar etti. Bunalıma giren kişi intihar etti. Sizlerinde duyup izlediği, kısa süre içerisinde sakin güvenli şehrimizde meydana gelen cinnet olayları. Yaşanan ama bize yansımayan daha neler var kimbilir? Çoğumuz akşam haberlerini izleyemiyoruz. Zaten sıkıntılı olan (sosyo-ekonomik) durumumuz nedeniyle daha fazlasını kaldıramıyoruz. Çareyi kendimizi izole etmekte buluyoruz desek abartmış olur muyuz acaba ? Şiddet her yerde. Dünyada, doğada , evde, okulda , kışlada, ailede, içimizde. Bazen derdi eşiyle şiddetin. Bazen çocuğuyla .Aslında çoğu zaman kendisiyle derdi. Nedir bizleri bu kadar öfkelendiren çaresiz bırakan? Neden yakıp yıkmak yok etmek istiyoruz.? Bir neden mi bir sonuç mu bir süreç mi? İçsel bir şey mi yoksa öğrendiğimiz çaresizlik mi ? Nedir??? Ne yapmalıyız? Biz bireyler olarak ne yapmalıyız? Yetkililer ne yapmalı? Şiddete şahitlik ettiğimiz her durum ve koşulda aklımıza, ruhumuza neler gelmekte ve gitmekte? İnsanın aklı karışıyor. Neden neden? Birilerinin bir şeyler yapması RAHATSIZ OLMASI gerekiyor. YÖNETİME TALİP OLAN YÖNETİCİLERİN RAHATSIZ OLMASI VE DURUP DÜŞÜNMESİ GEREKİYOR. Nasıl mı? Öncelikle ruh sağlığımızın sıkıntılı olduğunu kabul ederek. Bir veya birkaç kişi değil hep birlikte aşabileceğimiz öğrenebileceğimiz görev edinebileceğimiz bir süreç başlatılmalı. Hatta bir eğitim, farkındalık seferberliği başlatmalıyız. Eksilmeden çoğalmanın yollarını arayalım. Aileden sorumlu milli eğitimden sorumlu ekonomiden spordan sorumlu devletten sorumlu kurum ve kuruluşların, birbirinden sorumlu herkesin başarması gerekeni ilk sınav bana göre bu konudaki eylemler olmalı. İnsanımızın yalnızlığına, kendini anlama ve anlatma konusundaki sıkıntıları, sınırları belirleyici seminerler düzenlenmeli. Sosyal patlamayı durdurmak, insanı, yaşamı , güzelleştirmek adına.Kanunlar gerekiyorsa yeniden gözden geçirilmeli. Sosyologlarımız psikologlarımız en çok nerelerde kendimizi yetersiz görüyoruz u tespit edip çalışmalı.. Sanatçılarımız, komedyenlerimiz , televizyonlarımız devreye girmeli. Mizahla Eğitici programlarla. Mesela Olacak O kadar Levent Kırca vardı. Çoluk çocuk herkes bizi özleyin anacığım diye Oya Başar,Levent Kırca ve ekibini bekler kahkahalarla gülerdik. Sarhoş tiplemesine, siyasilere. Mükremin abi, Sürahi nine , Feriştah yenge gibi. Hayatımıza kendimize gülmeyi bazen tiye almayı unuttuk. Kimimiz sadece başarı kazanç odaklı yaşamaya başladık. Kaybettiğimiz değerlere dönerek , önce kendimizden başlayarak el ele beraberce üstesinden gelelim. Zülfü Livaneli´nin şarkısındaki gibi ?´Dünyayı güzellik kurtaracak. Sevmekle başlayacak her şey.´´ Sevgiyle kalın? Hoşçakalın?..