ZEYNEP MÜLAYİM


Seçimin getirdikleri?


Seçime giderken süreci yaşamak daha mı iyiydi diye düşünmeden edemiyor insan. Neden mi diye kimsenin soru soracak hali bile yok. Seçimlerde umut vardı matematik  vardı yarış vardı şimdilerde ise ülke sorunları bir kenara bırakılmış her yetkili kendince bir fikir bir niyet beyan etmekte. Kimisi istifa telkinlerinde  kimisi başkan atıyor kendince herkes başarılı öyleydi böyleydi her şey havada uçuşuyor. Öncelikle seçimlerle ilgili kafamdaki en temel soru niyetim hiç kimseyi zan altında bırakmak değil ama meydanlar söylemler ve sonuçlar arasındaki kelimenin tam anlamıyla dengesizlik. Kiminle konuşursanız konuşun aldığınız cevaplar gösterilen rotanın sandıklardan bambaşka çıkması. Hiç kimse anlayamıyor bunu. Bununla ilgili seçimlerden önce şehir efsanesi mi yoksa dayandığı gerçekler var mı bilemiyorum ama İsrail tarafından yazılmış programın YSK´nın dışında içişleri bakanlığı gibi bazı kurumların sonuçları etkileyeceği duyumu alınmıştı. Ne derece doğru bilemem ama birebir meydanlarda çeşitli kesimlerde yaptığımız araştırma neticesinde sonuçların bambaşka olacağıydı. Sanki konuştuğunuz,  meydanlardaki heyecanlı umutlu dirençli söylemler hiç yapılmamış da herkes sanki tam aksi istikametteymiş gibi. Seçmenlerden aldığımız bilgi bambaşka idi. Hani bazı insanlar kendini gizlemek ister (a) yerine (b) der tamam ama her yapılan seçimden de bambaşka sonuç çıktığında insan aslında biz etkisiz elemanız oy vermesek de olur diye düşünmeden de edemiyor. Herkes birbirine samimiyeti ölçüsünde soruyor kime verdin. Aldığınız cevaplar sen vermedin ben vermedim nasıl çıktı bu sonuçlara dönüyor. Gerçekten biz mesleğimiz gereği merak edip araştırıyoruz ama oyunu kullanan seçmende nasıl olur merakıyla irdeliyor. Sanki bir oyun izliyoruz, herkesin rolleri de belli finali de belli vatandaşta figüran. Halkın bu kadar tepkisine ve isyanına karşı gelinen noktada zihinden geçen senaryolarda böyle oluyor.  Ne diyelim hayırlısı olsun diyelim.  Bizim içinde iktidar içinde muhalefet içinde.  Şimdi gözler ana muhalefette yani CHP´de , Kemal Kılıçdaroğlu´nda ve Muharrem İnce´de. Her cepheden ateş var. Atalarımızın çok güzel bir sözü vardır o da; ?öfkeyle kalkan zararla oturur´. Naçizane bana göre CHP kendi iç meselesini kendi içinde, daha akılcı düşünüp hareket edecek bir zamana bırakmalı. Fevri tavırların hiç kimseye bir fayda getirmeyeceği  bir oldu bittiğe dolduruşa gelmeden çözmeye çalışmalı gerekeni ancak öyle yapmalı. Sevgiyle kalın?