GÖKSEL YILMAZ


Şanlı tarih...


Tarihimiz büyük destanlarla doludur. Geçmişten geleceğe de bu böyle olacaktır. ?Hiçbir boyunduruk altına girmeyen?Türk Milleti ebediyen güçlü olmuş ve güçlü kalacaktır. 27 Eylül 1538´de, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki şanlı Türk donanması birleşik Haçlı donanmasına karşı büyük bir zafer kazandı. Bu başarı, Preveze Deniz Zaferi olarak tarihe geçti. Büyük başarı ülkemizde çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Bu önemli günde Preveze Deniz Zaferi´nden biraz bahsetmek istiyorum.  Preveze Deniz Muharebesi´ne kadar kara devleti olarak bilinen Osmanlı Devleti´nin oluşturduğu donanma ile müttefik Haçlı donanması arasında gerçekleşen savaş, Akdeniz´de Osmanlı hâkimiyetinin kesin olarak sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Denizde olan etkinliğini arttırmak isteyen Osmanlılar, Ege ve Adriyatik´teki Venedik adalarına ve topraklarına yönelik faaliyetler karşısında, Papa III. Paolo öncülüğünde Hristiyan devletleri arasında denizdeki hâkimiyetin kazanılması ve Osmanlı´nın Akdeniz´den uzaklaştırılması için ittifak yapıldı. Bu ittifakın ardından İspanya donanması amirali Andrea Doria´nın Mısır´dan İstanbul´a mal götüren gemileri ele geçirme yönündeki planından haberdar olan Barbaros Hayreddin Paşa, harekete geçti ve bu faaliyeti durdurmak için mücadeleye girişti. Ancak bu girişim Akdeniz´in sularını giderek ısındırmaya başladı. Akdeniz´de fırtına gibi esen Osmanlı ilerlemesini durdurmak üzere kurulan İspanya, papalık ve Avusturya´nın yanı sıra Venedik, Portekiz, Malta ve Ceneviz´in katılmasıyla Andrea Doria kumandasında büyük bir Hristiyan donanması meydana getirildi ve Preveze Kalesi´ni kuşattı.

Durumu haber alan Barbaros Hayreddin Paşa donanmayı toplayarak harekete geçti. Barbaros´un üzerine geldiğinden haberdar olan Andrea Doria, kaleden ayrılarak Korfu´ya çekildi. Osmanlı donanması ise körfeze yerleşerek hazır durumda beklemeye başladı. Ertesi gün Preveze açıklarına demirleyen müttefik donanmasının sayısı Osmanlı´nınkinden oldukça fazlaydı. Aradaki güç dengesizliğinden dolayı farklı görüşler ortaya çıksa da Barbaros Hayreddin Paşa, Andrea Doria´nın ateş hattına girecek birliklerle düşmanın kolaylıkla imha edilebileceğini düşünüyordu ve savaşın körfez dışında olmasını arzu ediyordu. 25 Eylül 1538 tarihinde müttefik donanması ilk saldırısını gerçekleştirdi ancak Turgut Reis, Murad Ağa ve Güzelce Mehmed komutasındaki donanma saldırıyı geri püskürttü. 27 Eylül´de ani bir hareketle körfezden çıkma şansı bulan Osmanlı donanmasının saldırı girişimi, Andrea Doria´yı şaşırttı ve yanlış manevra yapmasına neden oldu. Barbaros Hayreddin Paşa´nın karşı atağı karşısında geri çekilmek zorunda kaldılar. 28 Eylül günü tekrardan körfezde görünen Haçlı donanması karşısında Osmanlı donanması daha hazır durumdaydı. 122 gemilik hilal düzeniyle rakip donanmayı karşılayan Hayreddin Paşa, Andrea Doria´yı çember içerisine aldı. Zor duruma düşen ve 128 gemisini kaybeden Haçlı donanması dağınık bir düzenle geri çekilmek zorunda kaldı. Hristiyan dünyası Preveze Savaşı´nın kaybedilmesiyle birlikte Akdeniz´deki hâkimiyetini kesin olarak kaybetti. Elde edilen bu galibiyet, Osmanlı denizciliği açısından da dönüm noktası olmuştu.