Osman Aydoğan


SAKURA...


Japonca bir kelime olan Sakura´nın Türkçesi meyve vermeyen çok güzel bir ?kiraz ağacı? anlamındadır. Çiçekleri makbuldür. Çiçekleri ağır ağır açar ama çok çabuk dökülür. Bu çiçek martın son haftası ile nisanın ilk haftası açar ve Japonya´da bu dönem kutsal sayılır. Açtıklarında büyüleyici bir hayal alemini gözler önüne sererler. Ancak güzelliklerinden daha fazla bir şey vardır onlarda. Sakura´nın dalda kaldığı zamanın çok kısa olması, Japon kültüründe hayatın gelip geçici olduğunu ifade eder. Zıtlıklar yaşamın her anında birliktedir; siyah ile beyaz gibi, iyi ile kötü gibi, yaşam ile ölüm gibi... Sakura; hem hayatın başlangıcını yani baharı müjdeler, hem de kaçınılmaz sonunu simgeler. Japonya´da baharın müjdecisi olmasına rağmen, daha solmadan en güzel halindeyken dallarından düşmesi sebebiyle edebiyatta ölüm ile yaşamın birlikteliğini ifade eder. Sakura´nın hüzünlü bir yanı olduğu için çok da sevilen bir kadın adıdır da Japonya´da Sakura. Sakura´nın açması çok yavaş bir süreç, solgunlaşıp yere düşmesi ise bir anlıktır. Japonlar için, Sakura´nın kısa ama parlak yaşamı, samurayların genç, zamansız, kahramanca ölümünü simgeler. Kiraz çiçekleri samuraylar için hem yaşamı, hem de ani bir ölümü hatırlatmaktadır. Bir şeyin hem üstün güzellik hem de hızlı şekilde ölmeyi nasıl aynı anda sembolize ettiği sorusunun cevabı ise Japon kültürünün ölüme bakış açısında saklıdır. Sakura, hem genç bir samurayın ruhunu hem de güzel bir kadının ihtişamını taşır. Samuraylar daha gençken ölümü tatmış, kiraz çiçekleri de en güzel oldukları vakitte dökülmüşlerdir. İşte böyle geçici işte böyle de güzeldirler, güzel olan her şeyin geçici olduğu gibi? Çiçeklenen ağaçlar güzelliklerini kısa bir süre sunarlar ve çiçeklerini tüm şehir üstüne dökerler. Kiraz çiçeklerinin açışı o kadar güzeldir ki Japonya´da meteoroloji tarafından her şehir için tahminleri önceden yapılır ve insanlar ona göre programlarını ayarlarlar. Güzelliğin ve estetiğin simgesi olan kiraz çiçekleri (Sakura) açtığında Japonlar parklara, bahçelere, tapınaklara akın ederler. Yalnızca çiçekleri seyretmek için? Bu çiçek izleme partilerine ?hanami? adı verilir.. Hanami festivallerinin en can alıcı etkinliği, zen sükûnetine yaraşır şekilde, yalnızca yürümektir. Sükût içinde, sessiz ve sakin? Japon filmlerinde çiçek döken ağaç sahnesi olmazsa olmaz bir sahnedir. Japon filmlerinde anlatılan hikâyeye görsel zenginlik katmasının yanı sıra izleyiciye hikâyenin içindeki duygusal bir sahneye hazırlama amacıyla da kullanılır. Sake (Japonların pirinç ve tahıl tozundan yapılan ulusal içkisi) içerken ve son nefeslerini verirken bile bu ağacın görüntüsünü hayal eden bu ağacın yakınında bir yerde yapılan savaş sonucu ölüme yaklaşmışken bile bu ağacı düşünen kahramanlarla sık sık karşılaşırız Japon filmlerinde? Romantik sahnelerde de Sakura ağacı bulunur. Bunu en iyi Japonya´nın modernizasyonuna dair olan hikâyede yönetmenliğini Edward Zwick´in yaptığı ve başrolde Tom Cruise´in yer aldığı ?´Son Samuray´´ filmi gösterir. ?´Son Samuray´´ ölürken etrafında uçuşan Sakura´nın çiçekleri işte o ölüme değerdir. Bu ağacın çiçeklerinin dökülme sahneleri genellikle her güzel şeyin bir gün mutlaka sona erebileceği mesajını ve yaşanılan kayıpların yaşattığı acıyı bazen de anılarımızdaki kaybettiklerimizi simgeleyen bilinçaltı bir mesaj vermeyi hedefler. Ancak Sakura ağacının çiçek dökmesi her ne kadar bir şeylerin sonunu simgelese de yeniden açılacağı anı görme umudu da her sonun bir başlangıcı olduğunu müjdeleyen bir konumdadır. Yani hüzün hissinin yanında umut hissini de bizlere verir... Sakura çiçekleri bana Alman filozof Georg Wilhelm Friedrich Hegel´i anımsatır. Hegel´e göre, biricik canlı felsefe; çelişmelerin, daha doğrusu karşıtların felsefesiydi. Çiçek, meyvenin ortaya çıkmasına yol açar, ama meyvenin ortaya çıkması için de çiçeğin ortadan kalkması gerekliymiş. Demek ki üremenin gerçeği hem çiçek, hem de meyve olmakmış. Hegel´e göre ölüm; hem ortadan kaldırmaymış, hem de yeniden doğuşu sağlayan bir koşulmuş. Her ne kadar parklarımızda bahçelerimizde Sakura yoksa da hala ağaçlar çiçeklerini dökmedi? Bugün Pazar? Hava sıcak, güneşli ve pırıl pırıl? Hala atmadıysanız kendinizi dışarıya, parklara, bahçelere, bir an önce çıkın dışarı, ağaçlara, çiçeklere, börtülere, böceklere selam verin? Halil Cibran ?´ağaçlar yeryüzünün gök kubbeye yazdığı şiirlerdir´´ derdi? O şiirleri okuyun! Bu baharın ?´umut´´lara ve ?´hayır´´lara vesile olması dileği ile?