Osman Aydoğan


S-400, Patriot ve F-35 -5-


Diğer taraftan her yabancı menşeli silah tedariki kaynak ülkeye siyasi bağımlılığı da beraberinde getirmektedir. Prof. Dr. Jehuda L. Wallach Yahudi kökenli bir Alman askerî tarihçidir. Bu tarihçinin de güzel bir kitabı var: ?´Bir Askeri Yardımın Anatomisi, Türkiye´de Prusya-Alman Askeri Heyetleri 1835-1919´´ (Genelkurmay Harp Tarihi Yayınları, 1977) (Orjinali: ?´Anatomie einer Militaerhilfe, Die preussisch- deutschen Militaermissionen in der Türkei´´, Droste Verlag Düsseldorf, 1976) Yazar çalışmasına doktora tezi olarak Mısır´a yapılan Rusya askerî yardımlarını inceler? Sonra da ABD yardımlarını inceler. Daha sonra yazar Osmanlıya yapılan Alman askerî yardımları incelemeye başlar ve sonuçta da bu kitap ortaya çıkar. Yazar kitabında şu tezi ortaya atar: Silah yardımı alan veya silah satın alan ülkeler süreç içerisinde kaynak ülkenin siyasi ve askerî hegemonyası altına girmektedirler. Rusya´nın veya Doğu Blokunun (Şangay beşlisi gibi) Türkiye´ye sunacağı hiçbir siyasi ve kültürel gelecek yoktur. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmanın, kovboydan kaçarken ayıyla karşılaşmanın, iki kötüden birisini seçmenin hiçbir anlam ve amacı yoktur. Sorunun özüne bakıldığında Türkiye´nin, kendisine muhtemel bir uzun menzilli füze saldırısı yapabilecek İran ve Rusya ile ilişkilerini düzelttiğinde böylesi bir silaha ihtiyacı da kalmayacaktır. Siyaset zaten sorunları güç (silah) kullanmadan çözme sanatıdır. Böylesi bir güvenlik ihtiyacını zaten Mustafa Kemal Atatürk; Batı´da Balkan Paktı ile, Güney´de Sadabad Paktı ile, Kuzey´de ise Sovyetlerle ´´Dostluk, Komşuluk ve İşbirliği Anlaşması´´ ile sağlamıştı... Ülkede ve bölgemizde sükûnetin tek adresi yine Mustafa Kemal Atatürk´tür: ´´Yurtta Barış, Cihanda Barış´´ Bütün silahlar kötülük kaynağıdır.