Osman Aydoğan


S-400, Patriot ve F-35 -4-


Gerçi yazımın girişinde bahsettiğim gibi Türkiye´ye ilkbahar yağmurları gibi gökyüzünden Dolar yağdığı için bu parasal konular sorun değildir. Ayrıca Türkiye´nin F-35 programından dışlanması halinde artık ömürleri dolan F-16´ların yerine hangi savaş uçağını ikame edeceği konusu da belirsizliğe girecektir. Özellikle CAATSA yaptırımlarının devreye girmesi Türkiye´yi ekonomik olarak oldukça büyük bir sıkıntıya sokacağı beklenmelidir. ABD´de devam eden Halkbank davası, Zarraf davası henüz sonuçlanmamıştır. Türkiye´nin S-400 alımı Türkiye ? NATO ilişkilerine de zarar vermesi muhtemeldir. Günümüzde Türkiye´nin tam üye olduğu, mutlak söz hakkı olduğu tek Batı kurumu NATO´dur. Bu Türkiye´nin kolayca vazgeçebileceği bir hak ve imkân değildir. Türkiye´de 17 yıldır iktidarda bulunan partinin ideolojik olarak Batı ve NATO aleyhtarı olduğu bilinmeyen bir konu değildir. Bu nedenle S-400 konusunda Türkiye´nin vereceği karar askerî, güvenlik ve teknik bir karar değil siyasi bir karar olacağı değerlendirilmelidir. Eğer bu nedenle Türkiye S-400 alımını gerçekleştirişe Türkiye ?ABD, Türkiye ? NATO ve Türkiye ? Batı ilişkileri büyük zarar görecek, bundan da bu ilişkilere vereceği zarardan dolayı ellerini ovuşturarak sevinen de Rusya olacaktır. Türkiye ise Batı, ABD ve NATO ilişkilerini bozan, üstelik 2.5 milyar Dolar da ödeyerek ideolojik nedenlerle alacağı ancak faydasını görmeyeceği bir silah sistemine sahip olacaktır. Ancak S-400 anlaşması imzalanmıştır. Türk hükumet sözcüleri her fırsatta bu silahları alacaklarını ifade etmektedir. Son tahlilde Türkiye´nin aklıselimle hareket ederek bu alımdan vaz geçeceği, karşılığında da Rusya´ya bazı ekonomik ve siyasi tavizler verebileceği değerlendirilmektedir.