Osman Aydoğan


Ruhumuzun gıdası kelimeler... (6)


Bir başka alanda da siyasal hitabet sanatında da kimi gayeler zaman zaman tersi sözcük ve kavramlar kullanılarak sunulmaktadır. İkinci Dünya Savaşında Almanlar toplama kamplarını ?´Die Arbeit macht frei´´ (çalışmak özgür kılar) sözcükleri ile isimlendirmişlerdir. Keza ABD tarafından Irak işgali ?´demokrasi getirmek´´ kavramıyla perdelenmiştir. Keza 1974 Kıbrıs müdahalesi ?´Barış Harekâtı´´ olarak nitelendirilmiştir. Günümüzde de barış simgesi olan zeytinin kullanılarak isimlendirilen ?´Zeytin dalı harekâtı´´ buna bir örnektir... Veya bir ?´demokrasi getireceğiz´´ diyorsunuz koskoca bir ülkeyi işgal edip dokuz milyon insanı yerinden yurdundan ediyorsunuz? Veya ?´ileri demokrasi´´ süreci de? Her türlü antidemokratik tasarrufun adıdır ?´ileri demokrasi´´. Keza ?´fıtrat´´ kelimesi de?Fıtrat; Allah´ın canlılara doğuştan kazandırdığı bir özelliktir? Kedinin fıtratında tırmalamak vardır gibi... İnsanın fıtratında nankörlük vardır gibi... Ama bir karayolunun fıtratından bahsedilemez... Bir madenin fıtratından bahsedilemez... Ama 300 kişi ihmalden, tedbirsizlikten, kâr hırsında toprağın altına gömülmüş, bir ?´fıtrat´´ diyorsunuz, dini bir terim ya, akan sular duruyor, kimsenin aklına artık hesap sormak gelmiyor... Bir ?´Külliye´´ diyorsunuz bin odalı bir israf sarayının üzerini örtüyorsunuz? Keza bir ?´istikşaf´´ kelimesi ile sonuçlarını beğenmediğiniz bir seçimi tekrarlayabiliyorsunuz? Otoriter yönetimlerde sözcüklerin içeriğine ve ne anlama geldiğine de güç sahipleri karar vermektedirler. Günümüzde de benzer örnekler siyasal hitabet sanatında sıkça kullanılmaktadır. Siyasal hitabet sanatında gayelerin bir farklı sözcükle nasıl saklandığına en iyi örnek ?´Orta Asya´´ kavramıdır. Bütün Tarih kitaplarında bugün Orta Asya diye ifade ettiğimiz bölgenin adı 18´inci yüzyıla kadar ?´Türkistan´´ idi. ?´Orta Asya´´ ifadesi İngilizlere aittir. Doğrudur, Londra´dan bakarsanız orası Orta Asya´dır. Bizler de İngilizlerin ifadesiyle bu bölgeye ?´Türkistan´´ yerine ?´Orta Asya´´ diyerek, Türk milletinin üç bin yıllık tarihini ve bu bölge ile olan bağını bir sözcükle silip attık? Şimdilerde ne Doğu Türkistan´ı bilen kaldı ne de Batı Türkistan´ı? Aynı şekilde bazı akademisyenler Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan ülkelerine ?´Trans Kafkasya Ülkeleri´´ diyorlar. ?´Trans´´ öte demek, eğer Moskova´dan bakarsanız doğrudur bu ülkeler Kafkasya ötesi ülkelerdir, dolayısı ile ?´Trans Kafkasya Ülkeleri´´dir. Ancak Anadolu´dan, Ankara´dan bakarsanız öyle midir? Bu ülkeler her yönüyle ?´öte´´ denemeyecek kadar Anadolu´nun bir uzantısıdırlar. Anlıyorsunuz değil mi ?´sözcüğün gücü Tanrı´nın gücüne yakındır´´ atasözünün ne anlama geldiğini? Sadece bir sözcük ile bir milletin bir bölgeden tarihi silinmiştir. Bir sözcük ile bir ülke işgal edilmiştir. Örneklere devam edeyim... Yıl 1983? 06 Kasım 1983 Genel Seçimler... MDP´de Turgut Sunalp, HP´de Necdet Calp ve ANAP´da da Turgut Özal başbakan adayı idiler? Seçimlerden birkaç gün önce TRT´de açık oturum var? MDP seçimi kazanacağından o kadar emin ki açık oturuma katılmıyor... Açık oturuma katılan HP´den Necdet Calp ve ANAP´dan da Turgut Özal? Sunucu konuşmacılara iktidara gelince ne yapacaklarını soruyor? Turgut Özal anlatıyor; barajlar, yollar, köprüler, fabrikalar yapacağını söylüyor? Sunucu tekrar soruyor; ?´Hangi parayla?´´ Özal cevap veriyor: ?´Birinci köprüyü satacağım, parasıyla da ikinci köprüyü yapacağım?´´ Köprü gündeme gelince Necdet Calp yumruğunu masaya vuruyor: ?´Sattırmam!´´ Bir ?´sattırmam´´ kelimesiyle dinleyicilerin bilinç altına şu format atılıyor: ?´ANAP iktidara gelecek, köprüyü satmaya kalkacak ama ben muhalefette kalarak Danıştay´a, Yargıtay´a, AYM´ne giderek satışını yaptırmayacağım´´? Ve seçim bir kelime ile kaybediliyor?