Osman Aydoğan


Romantik bir ?´Boğaz´´ şairi: Türkan İLDENİZ


Türkan İldeniz pek tanınmayan, kıymeti pek bilinmeyen kadın şairlerimizdendir? Kandilli Kız Lisesinde öğrenim görmesi nedeniyle her ?´Boğaz´´da öğrenim görenlerde (!) rastladığımız romantizm ve duygu yükünü kendisi şiirlerine de yansıtmıştır. Türkan İldeniz´in şiirlerinde romantizm vardır, duygu vardır ve hüzün vardır. Türkan İldeniz´in şiirlerinde romantizmin, duygunun ve hüznün yanında bir ?´başkaldırı´´ ve ?´isyan´´ da vardır. Türkan İldeniz kendi el yazısı ile özgeçmişini kısaca şu şekilde anlatır; ?´1938 yılında Bolu´nun ilçesi Düzce´de doğmuşum. İlk ve ortaokulu Düzce´de; liseyi İstanbul Kandilli Kız Lisesinde okudum. Evliliğim dolayısıyla Hukuk Fakültesinden ayrıldım. Ece ve Ege adında iki kızım var. İstanbul Belediyesinden emekliyim. Kitaplarım: Taşra Kızının Deliceleri (1966), Havva Çıkmazı (1967)´´ Şiirleri, Onüç, Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Dost, Pazar Postası, Yelken, Yeni İnsan, Türk Dili, İnsancıl, Evrensel Kültür, Gerçek Sanat, Akköy, Güzel Yazılar dergilerinde yayınlanır... Türkan İldeniz ile yazar Erdal Öz, ülke ´´60 İhtilali´´ne yol alırken tanışırlar? Bu tanışma neticesinde duygusal, coşkulu, aşkla ve edebiyatla dopdolu bir ilişki yaşarlar. Bu ilişki esnasında Erdal Öz´ün Türkan İldeniz´e yazdığı mektupları derlediği bir kitabı var: ?´Yaşamayı nasıl özledim bilsen! Türkan İldeniz´e mektuplar´´ (Can yayınları, 2017) Erdal Öz, yalnızca coşku dolu sevgi satırları koymamış bu mektuplara, edebî değerlendirmeler de göndermiş şair sevgilisine. ?´Yaşamayı nasıl özledim bilsen!´´ Kafka´nın Milena´ya, Halil Cibran´ın May Ziyade´ye yazdığı kalitede mektuplardır. Kitap adı gibi içten, adı gibi içli ve adı gibi anlam yüklü sözcükler içermektedir? Mektup edebiyatını özleyenler için tam bir hazinedir bu kitap... Erdal Öz bir mektubunda şöyle seslenir Türkan İldeniz´e: ?Şu anda en iyisi İstanbul´da olmak. Seninle. Ama kıramadığım zincirlerle bağlıyım. Kıramıyorum. Belki bir hafta sonra kırılacak bu zincir; bilmiyorum. Ölü saatlerimi kemiriyorum. 500´ü yarıya indirdim. Bu, 500´ün yarısı kadar saat sonra yaşayacağım demektir. Yaşamayı nasıl özledim bilsen.? Bir başka mektubunda da Türkan İldeniz´e değil de sanki günümüz Türkiye´sine seslenir Erdal Öz: ?´Denizleri, suları gör düşlerinde. Biz dağlara gidiyoruz yaban´la. Yalnızlığımızın dağlarında at koşturacağız. Uyu sen.´´ Özellikle ?´Boğaz´´da okuyanların (!) şiirlerinde kendilerini bulacakları için Türkan İldeniz´in şiirlerini tanımaları gerekir diye düşünüyorum. Tükeniyorum Sayısını unuttuğum günlerce bekleyişten Ben yorgunum rıhtım taşları yorgun Art arda geçen gemiler durmuyor bu limanda Duranlardan sen çıkmıyorsun. Bil ki katıksız sancılara razıyım yokluğun olmasa Bil ki bir avuç biber gözlerime serpilen Ellerimde soğumadı ellerinin izleri Durup şiirler yazıyorum yoluna. İçimde sıkıntının en dayanılmaz şekli Kaçıncı kere saatleri susturuyorum Bensiz çözülüp sensiz bağlanması yok mu halatların Tükeniyorum.