Osman Aydoğan


RAMAZAN


Ramazan ayı hicri takvime göre üç ayların (Recep, Şaban, Ramazan) sonuncusu olan dokuzuncu aydır. Ramazan ayı onbir ayın sultanıdır. Çünkü Kur´an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır. (?Ramazan ayı, insanlara yol gösteren, hidayeti, doğruyu ve yanlışı ayırt edip açıklayan Kur´an´ın indirildiği aydır...? Bakara suresi 185. Ayet) Bu nedenle de İslam dünyasında Ramazan ayına ayrıca ?Kur´an ayı? da denilmektedir. Çünkü bin aydan daha hayırlı olan Kur´an´ın indirilmeye başlandığı "kadir gecesi" bu ay içerisindedir ve tabi ki oruç ibadeti de bu ayda yapılmaktadır. Kur´an-ı Kerim´in Levh-i Mahfûz´dan Dünya semasına toptan indirildiği gece Berâet gecesidir. Buna "inzâl" denir. (Berâet gecesi Şaban ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gecesidir.) Kadir Gecesi´nde (Ramazan ayının 27´inci gecesi) ise Hz. Peygamber´e (s.a.v.) ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da "tenzîl" denir. Bazı din bilginlerine göre; Ramazan, Yüce Allah´ın isimlerinden biridir ki, Allah´ın af ve mağfiretiyle günahların yanıp yok olması demektir. İslam dininin iki boyutu vardır: Birinci ve esas olan boyut terbiye ve ahlak boyutudur. İkinci boyut ise ibadet boyutudur. Birinci boyut olan İslam terbiyesi; ruh terbiyesi, kalp terbiyesi, ahlâk terbiyesi demektir. Bunlar olmadan iyi Müslümanlık yapılamaz, ikinci boyut olan ibadetlerin makbul olması sağlanamaz, Allah´ın rızası ve sevgisi kazanılamaz. Ramazan ayı da Kur´an´ın emri olan nefsi tezkiye (Nefsin temizlenip günâhlardan arındırılması, sâf, pâk, ve olgun hale getirilmesi), ahlâkı tehzib (çirkin huyları güzel huylara çevirmek), rezaili tasfiye (kötü ahlâktan uzaklaşmak) ve fezaili tekmilin (bütün faziletlerin) pratikteki yolu ve çaresidir. Ramazanın ibadetinin ilk özelliği açlıktır yani oruç. Açlık, bütün sınırlara uymakta takvayı (kalbi Allâh´tan uzaklaştıran her şeyden korumak) gözetme, tahammül ve sabır ayı olan Ramazanda yapılan ibadetler, bolca okunan Kur´an, şükürler, hamdler, tesbihler, tehliller (?´Allâh´tan başka ilâh yoktur´´ diyerek bunu kalb ile tasdik etmek) İslami terbiye yöntemlerinin neredeyse bütününü içine alır. Ramazan orucunu emreden âyetin sonunda, bunun gayesinin mânevî, rûhî ve ahlâkî olduğuna işaretle, ?Ta ki ittika edesiniz, yani takva sahibi olasınız.? buyurulmaktadır. Demek ki oruçtan hedef takvadır. (Kalbi Allâh´tan uzaklaştıran her şeyden korumak) Allah (celle celâlüh) Kur´ân-ı Kerîm´in 150 kadar yerinde takvayı zikredip övmüştür. Allah indinde en makbul kimse en takvalı olandır. Allah´ın evliyâsı müttakîlerden (takva üzere yaşayan mü´minler) başkası değildir; onlar dünya ve âhiretin gerçek ulularıdır; Allah tarafından sevilmek, büyük maddî, mânevî nimetlere ermek, ilahî yardıma mazhar olmak, hüsn-i akîbet (netice güzelliği), eşsiz ve ebedî saadet, müjde ve büşra (müjdeli haber), cennet ve cemal? onların mükâfatlarıdır. Hadîs-i şerîflerde belirtildiğine göre Ramazan´da, zahmetlerle yapılan ibadetlerin Allah tarafından kabul edilip edilmediğinin alâmeti kalıcı olup olmadığıdır. Eğer güzel hal ve durumumuz devam etmekte ise gayretlerimiz kabul görmüş; durumumuz menfîye dönmüş ve gerilemişse, ibadet ve taatlerimiz makbul olmamış, reddedilmiş demektir. Bunca çabadan sonar arzu edilen hedefe ulaşamamak, başlangıç noktasında kalmak hüsranların en büyüğüdür. Ramazan ayını fırsata çevirerek kendimize yeniden çeki düzen vermeli, günden güne sâfîleşip yüksele yüksele, ârifâne hayata geçmeli; en sonunda da maddî, mânevî ve rûhî bakımdan gerçek bir bayrama ermeliyiz. Ramazan ayının sonundaki gerçek bayram işte budur. Ramazan ayınız kutlu olsun..