ZEYNEP MÜLAYİM


Rain Man ve Forrest Gump


Rain Man ve Forrest Gump farkındalık yaratan iki yabancı film. İzlerken, kah gülerek kah ağlayarak çoğu zamanda umut ederek izlediğimiz filmler. Rain Man yani yağmur adam Dustin Hoffman aristokrat bir ailenin dışlanan, saklanılan, utanılan çocuğu otistik Raymond´u ve rahatsız abisinden bir haber olan Tom Cruise ise Charlie´yi canlandırır. Otistik Raymond ailesi tarafından bir kliniğe kapatılmış dahi olarak , kardeşi sayesinde hayata karışma kucaklaşma serüvenini anlatır. Forrest Gum; başrollerini Tom Hank ve Robin Wrigt´ın oynadığı Forrest ve Jenny´nin öyküsüdür. Forrest Gump zeka geriliği olan hayatta tek isteği tutkusu amacı olan Jenny´ e duyduğu masumane aşkı ve onun hayatını anlatır yaşatır seyirciye. Jenny Forrest Gump´a kötü birşey olduğunda sürekli koşup kaçmasını oradan mümkün olduğunda uzaklaşmasını ister. Forrest bu öğütü dikkate alırken ve kötülükten uzaklaşmak için sürekli koşması nedeniyle ünlü bir koşucu olur. Engelli insan olarak onca zorluğa karşı gücünü yaşam enerjisini aldığı Jenny herşeyin üstündedir. Başarılarının, tarihi olay ve kahramanları (Elvis Presly, Nixon, Jhonson vs..), Vietnam´dan aldığı madalyanın hiçbir önemi yoktur onun için. Jenny onun kahramanıdır, yanındadır, anlamaya çalışandır, baş koyduğu omuz verdiği bir candır?. Her iki filmi izlemediyseniz en kısa sürede izlemenizi tavsiye ederim. Her iki öykü her iki yaşam beni öyle derinden etkiledi ki farkındalık da ne demek adeta yüreğimizde hissettik.. Otizmle eğer yakın çevrenizde bu hastalığı yaşayan birisi yoksa şahsen ben Rain Man filmi ile tanıştım desem abes olmaz galiba. Zihinsel engelli biliyoruz ama otistik hastalığı nedir neler yaşanıyor kısmını bilmiyordum. Otistik insanlar konuşmada, öğrenmede, duygusal temas, sosyal ve davranış öğrenme becerileri konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Kimisi dahi kimisi tekrarlanan işlerde, sayısal işlemlerde ezberde mükemmel olurken göz teması kuramıyorlar ya da vücut dilini kullanamıyorlar. Bizim toplum olarak bu çocuklarımıza becerilerine göre eğitim vermek. Devlet ailelerle el ele mücadele vermeli ve imkânları seferber etmelidir. Kurumlar; yurt dışında eğitim alan çocukların standardını yakalayabilmeli, ben hayatta olmadığımda çocuğuma kim sahip olur sorusuna birlikte cevap bulabilmeli. Devlet engeli olan tüm ailelerin yanında olup sosyal hayata uyum konusunda bütün yurttaşları bilinçlendirmek adına okullarda ve bütün sosyal ortamlarda etkinlikler başlatmalıdır diye düşünüyorum. Herşey insan için hastalıkta sağlıkta duvarlar ardına kapatmadan utanmadan yok saymadan demeli . Hepimiz rahatsızlığı yaşayanları ve aileleri elimizden geldiği kadar desteklemeliyiz. Dünyayı güzellik kurtaracak sevmekle başlayacak herşey diyor şairimiz. Sevgiyle kalın?.