Osman Aydoğan


Post-truth


Biliyorsunuz; yabancı kökenli sözcüklere ifrit olurum. Daha önceleri bu sayfalarda Farsça kökenli sözcükleri anlatmıştım sizlere? Farsça ?´bâhten´´ fiilinden gelen sözcükleri açıklamışdım, ?dâşten? fiilinden gelen sözcükleri anlattmışım... Yine bu sayfalarda kafama Fransızca sözcükleri takmıştım, ?´La Cantine´´, ?´Brasserie´´, ?´Patisserie´´ ve ?´Bistro sözcüklerinden bahsetmiştim? Bugün de kafama İngilizce güncel bir sözcüğü taktım: ?´Post-truth´´. Nasıl takmam ki? Günlerdir kafamda uğuldayıp durur. Ancak ?´Post-truth´´u açıklamadan önce kısa bir giriş yapmam lazım! Fransız düşünür Alain Badiou´nun en büyük tespitidir. Bu tespit; atom bombasının bulunmasından daha vahimdir, daha gaddardır, daha şedittir, daha acıtıcıdır. Bu tespit yaşadığımız çağımızı anlatır. Bu tespit beş kelimeden oluşan basit bir cümledir: ?´Hakikat var değildir, hakikat olur.´´ Badiou´nun tespiti gibi, bilimsel bir ?´algı yönetimi´´ desteği ile günümüzde her yerde gerçek ?´kara´´ olan ne varsa insanlara sanal ?´ak´´ olarak sunulmuştur ve sunulmaktadır... Bu şekilde insanlar aklı kullanmayı ve sorgulamayı unutmuşlardır. Zaten istenilen de budur. George Orwell, zamanında ?Evrensel riyakârlık dönemlerinde hakikati söylemek devrimci bir eylemdir? demişti. Tam da Orwell´in söylediği bir dönemde yaşıyoruz: ?´Evrensel riyakârlık döneminde´´. Daha yeni basına yansıdı: Oxford Sözlüğü, Badio´nun, Orwell´in tespitlerini sanki kayda geçirircesine Anglo-Sakson kültürünün zamanın ruhunu kavramlaştırma geleneğinin uzantısı olarak ?´Post-truth´´ (Hakikat / gerçek sonrası) sözcüğünü yılın (2016) sözcüğü olarak seçmiş. Bunu da; ?objektif hakikatlerin kamuoyunu şekillendirmede duygular ve kişisel inançlara göre daha az etkili olduğu koşullar? diye tanımlamışlar. Birebir tercüme böyle olunca anlaşılması zorlaşıyor ama basitçe diyor ki ?´artık gerçekler önemli değil, insanlar olaylara duygusal yaklaşıyorlar.´´ Oxford Sözlüğü 2016 yılında ?hakikat sonrası? (Post-truth)´nı yılın sözcüğü seçmiş ama sözcüğün kökeni aslında çoook eskilere uzanıyor. 2004 yılında Amerikalı araştırmacı yazar ve öğretim üyesi Ralph Keyes bir kitap yazarak bu ifadeyi kitabının kapağına taşıyor: ´´Post-Truth Dönemi: Çağdaş Yaşamda Sahtekârlık ve Aldatma´´ (Delidolu, 2017) Yazar bu kitabında toplumlarda gittikçe yaygınlaşan yalanı ve aldatmayı, dürüstlüğün değer kaybedişini derinlemesine inceliyor. Bu kitap, hakikat sonrasına ilişkin en kapsamlı teorik yaklaşımı sunuyor. Bu kitap; toplumsal yaşamımızı radikal biçimde şekillendirmeye başlayan hakikat sonrası çağın (Orwell´in söylediği ?´Evrensel riyakârlık dönemi´´nin) yükselişini ve bu durumun tehlikelerini gözler önüne seriyor. Yazar kitabında ´´Post-truth´´u şöyle açıklıyor: ??Beyaz yalan dostu bir çağda yaşıyoruz. Şu konuda ikilemdeyiz: Bir yandan kendi yalanlarımıza bahane bulurken diğer yandan yalancılığın bu kadar yaygın olması karşısında dehşete düşüyoruz. Zeki insanlar olarak, suçluluk duymadan paçayı kurtarabilmek için gerçeği örtbas etmeye gerekçeler buluyoruz. Ben buna hakikat sonrası diyorum.? ?´Post-truth´´ sözcük karşılığı kısaca ?´hakikat / gerçek ötesi´ ´veya ?´gerçek sonrası´´ olarak da tercüme etmek mümkünse de bu sözcükler ?´Post-truth´´´ın tam karşılığını vermiyor. Bu sözcüğün (Post-truth) anlamını tam olarak anlamak için bu kavramı dünyada ve ülkemizde nasıl kullanıldığını örnekleriyle vermem gerekiyor: Hani Saddam´ın kitle imha silahları vardı ya? İşte bir ?´Post-truth´´. Hani Kaddafi halkına ateş açıyordu ya? İşte bir ?´Post-truth´´ daha. Hani Baltık Denizinde fotoğrafı çekilmiş olup da Körfez´de Saddam yapmışçasına bir karabatak fotoğrafı vardı ya? İşte bir ?´Post-truth´´ daha? Hani İŞİD´i Esad yaratmıştı ya? İşte bir ?´Post-truth´´ daha? Hani İŞİD´e ?´öfkeli gençler´´ diyorlardı ya, hani İŞİD´e İŞİD bile diyemiyorlar ya? İşte bir ?´Post-truth´´ daha? Hani El Kaide´den El Nusra´ya ne kadar İŞİD müttefiki varsa, Esad ile savaşan ne kadar eli silahlı terörist varsa ?´muhalif´´ diyorlardı ya? İşte bir ?´Post-truth´´ daha?