Osman Aydoğan


Post-truth (2)


Bu ?´Post-truth´´ bize hiç de yabancı değil aslında? Bir vakitler ?´Camide içki içtiler´´ diye servis ediyorlardı ya, hani ?´Kabataş´ta bir masum bacı´´ vardı ya, hani ?´Balyoz´´, ?´Ergenekon´´ diye darbe masalları vardı ya? İşte yerli birçok ?´Post-truth´´ daha? PKK ile Oslo´da pazarlık yapıyorsunuz, PKK´nın Güneydoğu´da şehirlere kasabalara yığınak yapmasına göz yumuyorsunuz adı ?´Çözüm Süreci´´ oluyor, FETÖ ile devletin yıllardır yaptığı uyarılarına, MGK kararlarına rağmen işbirliği yapıyorsunuz, ne istedilerse veriyorsunuz sonra da adı ?´aldatıldık´´ oluyor, TSK´nın kırk yılda yetiştirdiği pırıl pırıl subaylarını, generallerini ´´Ergenekon´´, ´´Balyoz´´ vb. darbe masalları ile zindanlara atıyorsunuz, yine ?´aldatıldık´´, ´´pardon´´ diyorsunuz, BOP´un eşbaşkanı oluyorsunuz sonra ?´Eyyy, üst akıl´´ diyorsunuz, Esad ile kol kola geziyorsunuz, sonra da ?´Eyyy, Esed´´ diyorsunuz? Alın size yerli birçok ?´Post-truth´ daha?. Hani ülke üçüncü sınıf bir kabile devletine dönüştürülürken ?´ileri demokrasi´´ masalları anlatılıyordu ya? İşte gerçek bir ?´Post-truth´´ daha? Dolar gelmiş 4.0´a, EURO 5.0´a dayanmış, işsizlik tavan yapmış, piyasalar durmuş, turist gelmiyor, cari açığı kapatacak para yok, yatırımlar yok, yabancı sermaye gelmiyor, ekonomiye güven dip yapmış, dış borç tavan yapmış, döviz yok, umut vatandaşın bozduracağı üç kuruşluk dolara kalmış, sanayi üretimi neredeyse durmuş, eğitim gerilemiş, hukuk ayaklar altına alınmış, uluslararası alanda ?´değerli bir yalnızlığa´´ düşmüş, dış politikada çizdiğiniz zik zaklardan başınız dönmüşken ?´böyyük devlet´´ masalları anlatılıyor ya alın size ?´hakiki´´ ve ?´gerçek´´ bir ´Post-truth´´ daha? İşte size yerli bir ?´Post-truth´´ daha: Ocak ayının (2017) son haftasında T.C. Başbakanı Gezi Parkı protestolarını kastederek demişti ki; ?´Oradaki park düzenlemesi 8-10 ağacın yer değiştirilmesiydi.´´ Sanki o zamanlar TV´lerde gümbür gümbür Gezi Parkına Topçu Kışlası adı altında AVM, otel, rezidans yapacağız diyen bendim? Sabahın beşinde çadır kurup çevre nöbeti tutan gençlere sanki ben saldırdım?Öğrenci çadırlarına o gaz bombalarını sanki ben attım.. Öğrenci çadırlarını sanki ben ateşe verdim... Ne diyor koskoca T.C. Başbakanı gözlerimizin içine baka baka; ?´Oradaki park düzenlemesi 8-10 ağacın yer değiştirilmesiydi.´´ İşte yerli ?´Post-truth´´ın en alası? Bir büyük ?´Post-truth´´ daha: Ülke demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, demokrasilerde olmazsa olmaz kuvvetler ayrılığı ilkesinden uzaklaşıyor, diktatörlüğe, tek adamlığa doğru gidiyor? Cevap hazır: ?´Prangalardan kurtuluyoruz..´´ Soma´da 301 madenci diri diri toprağa gömülmüş, ´´güvenlik zaafı var´´ diyorsunuz, ´´ihmal´´ var diyorsunuz; ´´fıtrat´´ diyorlar, Adana Aladağ´da kız öğrenci yurdunda yangın çıkıyor, 11 kız çocuğu diri diri alevlerde yanıyor, ´´ihmal´´ var, ´´kanunsuzluk var´´ diyorsunuz; ´´kader´´ diyorlar, kendilerine yakın bir vakıf yurdunda kendilerine emanet edilmiş çocuklar vakıf personelinin ´´tecavüz´´üne uğruyorlar; ´´bir defalık´´ diyorlar... İşte yerli ?´Post-truth´´ın birkaçı daha? İşte size güncel bir ?´Post-truth´´ daha: ´´Yolsuzluk´´ var, ´´hırsızlık´´ var, ´´kara para aklama var´´ diyorsunuz, bunun için ´´belge´´ sunuyorsunuz; ´´sahte´´ oluyor, ´´mahkeme´´ diyorsun; ´´kumpas´´ oluyor, ´´tape´´ veriyorsun; ´´montaj´´ oluyor, ´´sahtekâr´´, ´´rüşvetçi´´ diyorsun; ´´hayırsever vatandaş´´ oluyor, ?cari açığı kapatan ihracat şampiyonu?, ?altın ihracatı yapan bir zat´´, ?´ülkeye katkısı olan, hayır işlerine giren bir zat´´ oluyor, adam ´´itiraf´´ta bulunuyor; ´´iftira´´ deniyor, ?beyefendi nerede? diye nota veriliyor, hem de iki kez, sonra da ?canı cehenneme´´ deniyor, ?´ajan´´ deniyor, ´´İranlı´´ deniyor, ´´hırsızlık´´, ´´yolsuzluk´´, ´´rüşvet´´ diyorsun; ´´vatan´´, ´´millet´´, ´´Sakarya´´ diyorlar, ´´doğru´´yu söylüyorsun ´´ihanet´´ oluyor... Bizdeki ´´Post-truth´´ların sonu yok ki! Ülkenin bütün kurumlarını ve bakanlıklarını FETÖ´nün çiftliğine çevirmişler... FETÖ ile mücadele ediyoruz diye çiftliklerdeki bütün marabaları içeri almışlar, içeri alıyorlar ancak bütün çiftlik ağaları, bütün çiftlik kahyaları, Ankara´yı parsel parsel FETÖ´ye peşkeş çekenler, sümüklü bir meczubu teee ABD´ye kadar gidip, el etek öpüp bu meczupla fotoğraf çektirenler, bu hoca bozuntusunu TV´lerde, meydanlarda, basında öve öve bitiremeyenler ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşıyor.. Bunun adı da FETÖ ile mücadele oluyor.. Aha işte size İşte yerli ?´Post-truth´´ın bir en alası daha? Yok ben bu ?´Post-truth´´ ecnebi sözcüğünü de tercümesini de (?´hakikat-gerçek- sonrası´´ veya ?´gerçek ötesi´´) pek sevmedim? Zaten başta da ifade ettiğim gibi bu sözcükler ?´Post-truth´´´ın tam karşılığını vermiyor. Çünkü ´´hakikat´´ bu ülkede hiçbir zaman, evet hiçbir zaman bir anlam ifade etmedi ki. ?´Yalan´´ ve ?´riya´´ ikilisi yıllar yılı bu ülkenin hakiki ve gerçek politikası ve kavramları olmuştur. Çünkü yıllardır tekrarlanan yalanların ikna edicilikte artık hakikatten üstün olması; olmamışların olmuş gibi gösterilip fikirler ve inançların birtakım emeller doğrultusunda manipüle edilmelerini yaşayarak görmedik mi? Görmüyor muyuz? Hayır, hayır? Ben bu ?´Post-truth´´ sözcüğünün ´´hakikat-gerçek-sonrası´´ veya ?´gerçek ötesi´´ gibi dolambaçlı ifadelerle açıklanmasını sevmedim. Ben bu sözcüğün ?her ne kadar Arapça kökenli de olsa, Osmanlıcadan gelen bir sözcük de olsa - ben Türkçesini kullanmak istiyorum: Tezvirat. Eğer bu ?´tezvirat´´ da nereden çıktı, bu da nedir diyecekseniz, lütfen onu da lütfen Google amcaya sorun!!!