Osman Aydoğan


Parasız Yatılı


´´Parasız Yatılı´´ Füruzan´ın 1971 yılında yayınlanmış bir öykü kitabının adıydı. (Yapı Kredi yayınları, İstanbul, 2006) Kitabın her aklıma gelişinde, kitabı vitrinlerde her görüşümde benim de 1972 yılında başladığım parasız yatılı (eskilerin deyimi ile ´´leyli meccani´´) günlerim aklıma gelirdi. Okulda ilk günlerde, birinci sınıfta, yeni binada, köşelerde, kuytularda, bucaklarda, kenarlarda usul usul, sessiz sessiz, için için, hıçkırık hıçkırık, ağlayan arkadaşlarım vardı hatırladığım. Sessizdi ağlamaları ama çığlık çığlığa idi yüzleri, pınar pınardı gözleri, şırıl şırıldı gözyaşları.... Koğuşlarda, yat saatinde, boğaz vapurlarının projektörlerinin ışıkları koğuş duvarlarında bir kedi gibi usul usul gezinirken, peşine takıp takıp, deriin derin uykulara götürürdü beni... Rüyalarda, okulun hemen arkasındaki tepeleri aşıp, koşa koşa, uça uça, dağları, bayırları, yolları aşa aşa Jorge Amado´nun ?´insanın anayurdu çocukluğudur´´ dediği gibi anayurdum olan çocukluğumun geçtiği memleketime, evimize, anneme, babama, kardeşlerime giderdim... Boğaz´da yankılanan buuup buuuppp vapur sesleri, sabahları kalk borusundan çoook çoook önceleri uyandırırdı beni... Pencerelerden bakarken Boğaz´a, beyaz beyaz bir kuğu gibi geçerken o vapurlar, o koca koca, o uzun uzun gemiler, alıp alıp götürürdü beni hiiiç bilmediğim yerlere, diyarlara, memleketlere... Memlekette kalan platonik aşkımın, bir çift kapkara hançerin simsiyah uçları gibi gözleri, andıkça, hatırladıkça, bir bıçak gibi saplanırdı kalbime, bir mıh gibi çakılırdı beynime, bir sonbahar hüznü gibi dolardı gönlüme... Hafta sonunda akşam vakti, okula dönüş zamanı, Üsküdar Camii yanındaki durakta Leyland marka İETT otobüsünü beklerken; kış günü lapa lapa yağan karlar, araba farları, sokak lambaları altında, karşıda Barbaros Bulvarı´nda yukarı çıkan araçların tarçınlı akide şekeri misali stop lambaları puslu puslu yanarken, patlayan kestaneler, mısırlar, satıcı sesleri, vapur sesleri, ezan sesleri, martı sesleri, insan sesleri arasında sıram geldiği halde sıradan çıkarak tekrar tekrar sıraya girerdim o muhteşem tabloyu seyre devam etmek, o büyük pastoral senfoniyi (*) bitirmemek için.... (*) Pastoral Senfoni, Andrea Gide, L&M Yayıncılık, 2006 (Anı ile ilgisi olmayan bir kitap, sadece kitabın adını anımsattığı için.)