Oğuz Gümüşkaynak


Özür dilemek...


İnsanın olduğu her yerde hata vardır ve her insan hatalı eylemlerde bulunur. Hatalı eylemden sonra ise özür dilemek büyüklüktür erdemdir. Özür dilemek hata yaptığın kişiye yada kişilere verdiğin değerin en büyük göstergesidir ama sürekli hata yapıp sürekli özür dilemekse kişinin kişiliğinin sorgulamasını gerektirir yaptığın doğrunun arkasında duramayan yaptığın eylemin doğru bile olsa göz yaşları ile onu örtmeye birilerinin isteği ile milyonların gözünün önünde özür dilemek ne manaya gelir bilen bilir. Dünya dönüyor diyen Galileo kilise tarafından idama mahkûm edilir derler ki Galileo´ya ?dünya dönmüyor de seni af edelim? Galileo kütük ve kütüğün başında elinde satırla duran celladı görünce önce dünya dönmüyor der tam kapıdan çıkarken topluluğa döner evet dünya dönüyor söylemiyle kendi iddiasının arkasında durur başını kütüğe kor ve cellat kellesini vurur. Asırlar sonra bile Galileo hala Galileo´dur ve yakın tarihimiz 12 Mart 1970 döneminde üç genç dönemin yönetimi tarafından idama mahkûm olur. Daha sonra dönemin başbakanı gençlerin avukatı çağırır. Avukatına derki çıksınlar kamuoyunun önünde özür dilesinler yaptığımız her şey yanlıştı diye onları af edelim. Kısa bir süre sonrada salıverelim. Avukatları gençlere bu teklifi götürdüğünde üçüde şiddetle ret eder ve kendi sandalyelerine tekmeyi kendileri vurur. Bugün hala ister yandaşları ister karşıtları bir çok kişi tarafından hiç ölmemiş gibi yaşıyorlar. Kimden bahsettiğimi herkes biliyor. Özür dileyip duygusallaşıp gözleri dolu dolu özür dileyen özür diletenlerin isteklerini yerine getirmek doğru olan bir eylemin arkasında durmamak yargılanması lazım gelen bir kişiliğin göstergesi bu kişi. Yakın tarihte milli maça bir saat kala formayı bırakıp stadı terk eden sonra tekrar dönen ama bir daha milli formayı giyemeyen kişidir. Kısa bir süre önce Anadolu kulübünün kendi sahasında takımını yenmesini hazmedemeyip kulübün sevgi gösterisi yapan sporcularına saldırıp aşağılıyorsa özürün geçerliliği yada özürün doğruluğunu düşündürücü değil mi  ne dersiniz ?