Oğuz Gümüşkaynak


ORUÇ TUTMAK...


Çocukluğumuzda ramazanı iple çekerdik. Sanki bayram gelmişçesine sevinirdik. Ramazanlarda hani hoş geldin on bir ayın sultanı ramazan Ramazan ayı sevginin barışın kardeşliğin yardımlaşmanın tavan yaptığı kutsal ayımızdı. İslam´ın şartlarından biri oruçtu kimse kimsenin kalbini kırmayacaktı komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildi yiyin için ama israf etmeyin diyen alemlerin efendisi sevgili peygamberimizin en büyük buyruklarından birine noksansız uyacaktık. Bize hep bunlar öğretildiği için ramazanlarda sevinç topuna dönerdik. Niye bu yazıyı yazmaya ihtiyaç hissettim son yıllarda ramazan günleri sokağa çıkmaktan insanlarla bir arada olmaktan son derece huzursuz oluyorum herkes ateş topu herkes pimi çekilmiş el bombası hiç bir şeye karışmayım desem de zaman zaman tatsızlıkların içinde olmamam mümkün değil. Bugün çarşıya indim kazancılar çarsısı kadınlar heykeli önündeki kapalı çarşı girişindeki iki dükkan komşusu birbirine öldüresiye saldırdı. Birisi başından ağır bir yara aldı birazcık ilerde lokum almak isteyen bir kişi esnafla tekme tokat birbirine girdi. Bir hafta önce bende halk otobüs şoförü birine çatmak için adam ararken piyango bana vurdu. Sebep hareket halindeki arabaya niye bindin. Durakta duran arabanın hareket edip etmediğini bilmeyecek kadar tiryaki bir kişi. Sonuçtaki söylem ya ben tiryaki adamım. Bütün kavga edenlerinin ağzından düşen ilk ve son cümle. Trafikte araç sahipleri ise bu kavgaların isimsiz kahramanları. Bu mu oruç?  Ne oldu on bir ayın sultanına saygı. Bu mu böylemi olmalı sabır paylaşım mağfiret ayı. Hadi bunları artık görmememiz mümkün değil sabah kalktığımda torbalar dolusu ekmeklerin tabaklar dolusu yemeklerin çöp kutularında olması şart mı? Hani yiyip içip israf etmeyecektik. Hani israf İslamiyet´in en büyük haramı idi ne oldu? İslamiyet sözde değil İslamiyet özde olmalı. Biz ilkokul üçüncü sınıftan itibaren aile bilgisi yurttaşlık bilgisi din dersleri okurduk ergenliğe girdiğimizde okuduklarımızı uygulamayı bir görev bilirdik sana ne canım öyle istedi parası sen mi veriyorsun gibi sözleri bizim kuşağın ağzından duymak mümkün değildi. Eyyyy halkım nereye gidiyoruz her şey yozlaştırıyoruz yakında yozlaştırdıklarımızın altında kalacağız biz ve bizden sonraki nesiller bu yozlaşmanın altında un ufak olacak bilesiniz dedim