Uzaktan da olsa akrabam. Yaklaşık kırk yıl öncesinden tanırım. Kışın buz gibi havalarda Kayserimizin bütün statlarında futbol müsabakalarını yönetip akşamda Atatürk spor salonunun sıcak atmosferinde basketbol müsabakalarını yönetip sabahta okulda öğretmenlik yapmak gerçekten gönüllü cefa çekmek gibi bir şeydi. Sıra dışı bir hakemdi ama müsabakalar dışında nesli tükenen insanların en güzel örneklerinden biriydi. Maç içendeki muhabbetimiz Orhan hocanın bazen kendini kaybetmesi ağzından çıkan laflar bizlere batmazdı ama profesyonel liglerde ters tepki gösterirdi. Bir keresinde Mersinde Mersin İdman Yurdu müsabakası orta hakem Nebi Soyutürk yan hakem Orhan Kuşoğlu. Taç atacak futbolcu tacı yerinden atmayınca yerinden at müptezellik yapma demiş. Futbolcuda Nebi Soyutürk´ün yanına gitmiş şikayete hocam bana müptezel dedi müptezel ne demek deyince Nebi hocada müptezel demek iyi insan efendi hatta beyefendi adam demek deyince futbolcu gelmiş Orhan hocaya teşekkür etmiş. Bunun gibi neler. Hele ki basketbol maçında gündüzün verdiği yorgunlukla akşam maç çabuk bitsin diye atlatılan saatler daha sonra yaşanılan tartışmalar nereden anlatsak Orhan Kuşoğlu nu oradan bir hikayesi çıkar. Kendi okulunun bir basketbol müsabakasında sanırım okulunda müdür olduğu bir dönemdi yine Atatürk spor salonunda okulu rakibe basket maçı sonrası yenilmiş okulunun öğrenceleri taşkınlık yapmaya başladığında tribüne çıkıp siz Türk çocuğu değil misin Türk çocuğu Türk çocuğuna küfür etmez bükemediğin bileği öpeceksin deyip öğrencilerine kısada olsa bir kitap dolusu öğüt vermişti. Dünya iki kapılı bir hansa bu handan Orhan Kuşoğlu da geçti. Ben Orhan hocamı yaşamım süresince iyi bir insan olarak hatırlayacağım ruhun şad mekanın cennet olsun Orhan hocam ışıklarda uyu emi
