ZEYNEP MÜLAYİM


Onun Dehası?


Yaklaşık iki gündür ulusal gazetelerde dikkatimi çeken bir haber var. Adana emniyeti tarafından yakalanan 51 kaçağın, yasadışı yollardan ülkemize girdiği ve İstanbul üzerinden kaçacağı ihbarı ile duruma el konulmuş. Bunların Afgan, Pakistan ve İran uyruklu olduğu tespit edilmiş. Adana göç idaresi tarafından ülkelerine gönderilmek üzere işlem başlatılmış. Haber sizlerinde dikkatini çekti mi bilemiyorum ama İran´lı olduğu belirlenen iki genç gitmek istemediklerini eğer aksi olursa biri kolunu diğeri ise hayatını kaybedeceğini ifade etmişler. Nasıl bir cezadır diye kendimce hayıflandım açıkçası. Anlamaya çalışarak takip ettim. Posta gazetesindeki yazıda 20 yaşındaki pembe boyalı saçlı İran´lı kız ?beni İran´a göndermeyin. Başımı kapatmak istemiyorum. İran´da yaşamak istemiyorum. Gönderirseniz hapse atarlar.´ diye ağlamış. 21 Yaşındaki erkek olan gençte ?bizi göndermeyin işkence yaparlar´ diye ağlamış. Bir ülkeye gönderilene kadar Adana göç idaresi misafir edecekmiş. Haber aslına bakarsanız sürekli yaşanan hepimizin bazen üzülerek bazen de kızarak takip ettiğimiz türden. Üzülüyoruz bu yollarda can veren nice insanlar oldu kızıyoruz bizim şartlarımız da belli her gelene sahip çıkamayız. Konuyu fazla dağıtmadan asıl olanın baskının insanlara neler yaptırdığı. Özgürce yaşayabilmek en temel ihtiyaçların önüne geçerek yurdundan yuvasından koparmış iki genci. Baskının diktanın olduğu özgürlüğün olmadığı ülkeleri, dar gelmiş. Bir ülke düşünelim nereye gideceğine neyi ne kadar yapacağına neyi giyip giymeyeceğine karar versin. Kadınlar aşağı görülsün.. Her türlü karar ve yaşam hakkı elinden alınsın devlete verilsin. Bana çok garip geliyor. Nasıl olabiliyor aklım almıyor. Alması da mümkün değil neden mi? Tabii ki Mustafa Kemal ATATÜRK. Biz kadınlar ne olduysak ona borçluyuz. Biz ne olduysak ona borçluyuz kadın erkek hepimiz. Onun devrimleri ilke ve inkılapları sayesinde. Bugün birçok Müslüman ülkenin ilerisindeysek onun dehası sayesinde olmuştur. İçinde bulunduğu çağın ilerisinde düşünen halkını da buna layık gören Atatürk yapmıştır. Atamızın açtığı yolda yaşanmıştır hak ve hürriyetler. Hürriyet olmayan bir memlekette, ölüm ve izmihlâl vardır. Her terakkinin ve kurtuluşun anası hürriyettir. der her milletin gıptayla baktığı Atamız? Sevgiyle kalın?