Osman Aydoğan


O´nu sevenleri sevenlerden biri -5-


Haremeyn sakinleri yanık dervişin methini duymuş, karşılamaya çıkmıştırlar. Bakın şu işe ki İbrâhim bin Ethem´i, İbrâhim bin Ethem´e sorarlar. Mübarek ?bırakın onu? der, ?karşılamaya değmez. İşiniz mi yok bu sıcakta!? Vay! Sen nasıl konuşursun onun hakkında!

Mübarek ?helal lokma için çalışmak, geceleri ibâdet edip, gündüzleri oruç tutmaktan efdaldir (daha iyidir)? diye buyurur, alnının teriyle geçinmeye bakar. Bahçe bekçiliği yaptığı günlerden birinde bağ sâhibi eşi dostu ile gelir, çardaklara kurulurlar. ?Misafirlerime en tatlı narlardan getir? der, ?iyi seç doyamasınlar tadına!? Gel gelelim alayı ekşi çıkar. Bağ sâhibi:

- Şunca zamandır bekçilik yapıyorsun, ekşisini tatlısını ayıramıyor musun hâlâ?

- Yemediğim narların tadını nerden bilebilirim ki?

- Hiç mi yemedin?

- Asla.

- Tuhafsın vesselam. Bazen ?İbrâhim bin Ethem misin be adam? diyesim geliyor sana...

İbrâhim bin Ethem bir dervişle karşılaşır. Dervişe nasıl yaşadığını sorar. Derviş der ki: ?´Biz bulursak şükrederiz, bulamazsak sabrederiz.´´ İbrâhim bin Ethem cevabı beğenmez. "Kelpler (köpekler) de öyle yapar" der. Bu defa derviş sorar: "Peki siz nasıl yaşarsınız?" İbrâhim bin Ethem ?´Biz bulursak dağıtırız, bulamazsak şükrederiz.´´ der.

Zenginlerden birisi kendisine bin altın getirir ve: "Bunu kabul buyurun" der. İbrâhim bin Ethem hazretleri, "Ben fakirlerden bir şey almam" buyurur. O zât, "Ben fakir değilim" deyince "Bu sahip olduğun maldan daha ziyâdesini ister misin?" diye sorar. O zât "Evet" deyince "Bu altınları al götür, zira fakirler içinde en fakir sensin. Bu hâlin fakirlik değil midir?" cevabını verir.

İbrâhim bin Edhem´e sormuş bir arkadaşı, "Senelerdir arkadaşız, söyle bakalım bende hoşuna gitmeyen şeyleri." İbrâhim bin Ethem cevap verir; "Ben sana hiç o gözle bakmadım ki."

İbrâhim bin Ethem bu şekilde derviş ve zühtü olarak neredeyse bütün İslam coğrafyasını dolanır, ilim ve hikmet toplar. Fıkhı bizzat İmam-ı Azam hazretlerinden öğrenir, Fudayl bin İyâd, İmrân bin Mûsâ ve Şeyh Mansûr Selâmi´nin sohbetlerinde diz kırar.