Şaban Külhancıoğlu


ON SEKİZİNDE GİTTİM ASKERE


Yıllar önce Nuri Sesigüzel´in okuduğu güzel bir türkü vardı. ´´On sekizinde gittim askere´´ Bu türkü,yaşıtlarına göre küçük yaşta askere gitmek durumunda olan bir gencin acı,sitem ve kahır dolu hikayesini anlatır. Bilindiği üzere,16 Nisanda oylayacağımız yeni anayasa teklifinde milletvekili seçilme yaşının 18´e indirilmesi öngörülmüş. Eğer bu haliyle yeni Cumhurbaşkanlığı anayasası kabul edilirse 18 yaşını dolduran bir genç milletvekili seçilebilecek.. Milletvekili seçilmesiyle beraber Cumhurbaşkanının uygun görmesi halinde bakan ve hatta Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecek. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Dünyada 51 ülke seçilme yaşını 18 e indirmiş. Neredeyse ülkelerin %89´unda yaş uygulaması 18-21-25 aralığında.. Bu duruma göre bizde de seçilme yaşının 18´e çekilmesi uygulaması dünya uygulamalarına göre abes gözükmüyor. Ancak... Bazı ince ayrıntıları gözden kaçırmamamız gerekiyor. Her ülkenin kendi koşulları olduğunu kabul edip ona göre davranmamız lazım gelir diye düşünüyorum. Bir kere... Bizim kültürümüzde ´askerliğini yapmayana kız verilmez´ diye toplumsal bir kanaat var. Askerliğini yapmayanın vatan millet,ana baba,kadın kız,ev bark,çoluk çocuk kıymetini henüz bilemeyeceği düşünülür. O halde olgun adam olmanın ilk şartı olan askerliği yapmak gerekiyor. Eee... Kanunen askerliği yapmak için 20 yaşını doldurmak gerektiğine göre... Şimdi sormak gerekmez mi! Askere almadığımız,kız vermediğimiz birine koskoca T.C ni teslim etmek neyin nesidir? Ayrıca... Ülkemizin şartları gereği 18 yaşında bir kişi henüz lise eğitimini yeni bitirmiş bir yaşta olacaktır. Farz edelim... Bu kişinin milletvekilliği,bakanlığı veya Cumhurbaşkanlığı yardımcısı olması durumunda... Üniversite tahsili kesinlikle sekteye uğrayacaktır. Yazık günah değil mi bu gencin geleceğini riske sokmaya? Bir başka komik durum daha var ortada. 2006 yılında yürürlüğe giren bir değişiklikle seçilme yaşı 25 olmamış mıydı? Şimdi soruyorum! Meclisimizdeki tüm siyasi partiler olmak üzere kaç tane 25 yaşında milletvekilimiz var? Ne yazık ki hiç yok! Sizin anlayacağınız ´´Dostlar alışverişte görsün´´ Üstelik... Yaklaşık 70 yıllık çok partili siyasi hayatımızda 18-25 yaş arası gençlerimizin siyasete katılımı yok denecek kadar az. Partileri geçtik hangi sivil toplum örgütünde 18-25 yaşındaki gençlere şans verilmiş? Yoksa biz mi duymadık. Buradan şuraya gelmek istiyorum. Seçim manevrası icabı bazı kanun değişiklikleri yapılıyor ama... İçeriği boş maalesef. Üniversite sınavlarında bu sene 38 bin gencimiz 0 puan almış. Uluslararası Pisa değerlendirmelerinde matematikte her sene en arkadan birinciliği alıyor gençlerimiz. Eğitim düzeyimiz yerlerde sürünürken... Kültürümüzde 18 yaşındaki gençlerimizi gece yalnız başına markete göndermeye çekinirken, onlara yeni yetme cahil muamelesi yaparken... Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan´ın başbakan iken bir toplantıda söylediği gibi ´´biz burada bakkal dükkanı yönetmiyoruz devlet yönetiyoruz´´ sözü çok takdire şayandır. Evet... Bu devlet yönetimidir şakaya gelmez! Herkesi bu konuda ciddi ciddi düşünmeye davet ediyorum! Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim. Fakir fukaranın 18 yaşına gelmiş iki tane çocuğunu milletvekili yapacaklarsa eğer... Ben şimdiden yeni anayasayı kabul ettiğime dair imza atmaya hazırım. Saygılarımla.