Daha dün annemizin kollarında yaşarken şarkısıyla okula başladık hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa marşını okuma yazmayı öğrendiğimiz gün öğrenmiştik. Siyah önlük beyaz yaka yaza yakın naylon ayakkabı kışın mest lastik giyerek okula gittik hükümetin ABD´den aldığı Marşal yardımı süt tozu ile beslendik. Ahmet Hilmi Güçlünün alfabesini okuduk yani uyu uyu yat yat uyu oku yazda baban gibi adam söylemlerine inandık. Defterimizi sonuna kadar kullandık silgili kalemin ayrıcalıklı öğrencileri bile olduk. Milli bayramlara ilkokulda günler öncesinden hazırlanırdık heleki 23 Nisan Bayramı ayrı bir coşkuydu. Benim okula başladığım okulda öğretmenleri çoğu köy enstitüsü mezunu idi. 27 Mayıs Bayramını çok daha farklı kutlardık ülkeye yapılan ihanetin bedeli askerler tarafından nasıl ödetildiği anlatılırdı. Okumayı becerdiğimizde Atatürk benim baş öğretmenim şiirini en güzel kim okuyacak yarışması yapılırdı. Sınıfta kurtuluş savaşı anlatılırdı laikliğin önemi ülkedeki kadının kızın hepsinin Atatürk devrimleriyle erkeklerle eşit haklara nasıl geldiği kimin sayesinde muasır medeniyetlerle yarıştığımız anlatılır öğretilirdi. Öğretmen ne olacaksınız dediğinde sınıfın yarısı öğretmen olacağım derdi çünkü karşımızda öğretmen gibi öğretmenler vardı. Yokluklar içinde sobalı sınıflarda kara tahtada tebeşirle tahta iskemlelerde bir şeyler öğretmenin heyecanını yaşarlardı. Okul çıkışlarında evlerimize gittiğimizde yurdunu vatanını milletini seven Atatürk gibi düşünen o Atatürk´ü harp okulunda öğrenciyken Namık Kemal şiirlerini söyleyerek uyurmuş eğitimini Selanik´te almış hasta Osmanlı´dan bir meşele gibi türklüğe ışık olmuş. Hepimiz bir Mustafa Kemal olma hayaliyle yatardık yataklarımıza. Onun yurtta sulh cihanda sulh ilkesini beynimize yazdık eğer komutan size vatan için ölmeyi emrediyorum derse anında itaat edileceğimizi küçük çocukluğumuzun beynine kazıdık. Dinimiz peygamberimiz kitabımız bunlar olmassa olmazımız bunlar hayatımızın vaz geçilmezleri olduğu öğretilirdi. Biz böyle başladık eğitime böylede bitirdik yanlış neredeydi bu gün değişimişn sebebi nedir. Tarih hiç bir şey için özür dilemez tarih her şeye rağmen mutlaka ama mutlaka aslına döner ve onu yıpratanlardan mutlaka hesabını sorar işte bu yüzden tarih tekerrürden ibaret denmiştir bilesiniz...
