Oğuz Gümüşkaynak


Öğretmenim nasıl olmalı?


Geçenlerde sıcakta Kayseri´nin bir süper marketinin önünde oturuyordum. Yanıma marketin ucuzluk gününü bilen elinde bir kaç poşet olan bir bey oturdu. Ayakkabıları boyalı takım elbiseli, traşlı beyaz gömlek kravat bir haylide yaşlı bir tip. Merhaba öğretmenim dedim dediki nereden biliyorsun öğretmen olduğumu ben emeklide olalı uzun yıllar oldu yoksa öğrencimmiydin dedi. Yok dedim ama alnınızda öğretmen yazıyor yok ya dedi nerden bildin çünkü beni okutan kişiler mesleklerine öğretmenliklerine öğrencilerine adı milli eğitim olan milli eğitime saygı duyuyorlar. Çünkü tek bir öğretmen şekli vardı karnı aç olsa da on beş yıl önceki öğretmenlerin tek hedefi ister bayan öğretmen olsun isterse erkek öğretmen bulunduğu şehrin en ücra köyünde de olsa bulunduğu şehrin en köhne mahallesinde de olsa en varsıl semtinde de öğretmenlik yapsa hep aynı tip öğretmen şeklini görürdük. Öncelikle mesleğine olan saygısı sonra öğrencisine olan öğretmen gibi görünmeye hep sadık kalırlardı. Bir gün benim öğretmenim yazılıda sorunun birinde cevaplamamımızı istediği soruların birinde öğretmen nasıl olmalı diye sormuştu. Çocuk kafamızda üste yazdığım öğretmen profilini çizmiştik. Çocuk kafamızda bu gün mü ister kot pantolan ister kirli sakal ister top sakal ister mes lastik ister çarşaf ister spor ayakkabı ister türban ister şalvar ister takke ne giyersen giy. Serbest kimin umurunda Japonlar ne güzel demiş bir ülkeyi yıkmak için topa tanka gerek yok eğitimini eğitimcisini boz yeter. Kayseri´nin en saygın devlet okullarındaki öğretmen yada yönetici kadroları her şeyin göstergesi hani bir lisemizin marşında ne derdi Asrımızda teceddüt namına her ne varsa Biz ona varacağız bir hamlede bir hızla Hangi bir mani bizi yolda karşılarsa And içtik yıkacağız milli irfanımızla bu yönetici kafasıylamı bu zihniyetlemi bu öğretmen modeliylemi İsmet Paşamın yine meşhur sözü geldi aklıma hadi canım sende