Rahmetli Süleyman Demirel´in yaşarken söylediği her söz yaşadığımız bu günlerde karşımıza çıkıp bir tokat gibi yüzümüze patlıyor. Söylediği en güzel sözlerden biri tencerenin yıkamayacağı hiç bir hükümet yoktur. Sen istersen Çamlıca´nın tepesine binlerce kişilik cami, istersen onlarca köprü binlerce kilometrelik yol yaptır eğer ülkede kaynayan tencere sayısında gün geçtikçe düşüş oluyorsa yaptığın hizmet halkın tenceresine yansımıyorsa kazanmak için ne yapsan nafile. Din sömürücülüğü rahmetli Uğur Mumcu´nun dediği gibi ilk başlarda faydalı olur ama bir süre sonra oda etkisini yitirir. İnsanlar işsiz, insanların sırtı pek karnı tok değilse ülkedeki mutlu kişilerin sayısında azalma varsa bilki kendi kendini sandığa gömmüşsündür. Yalanlar riyalar bir süre sonra boş çenebazlığa dönüşür hepsini ama hepsini sen söyler yalakalar alkışlar. Alkışları eğitimsiz topluluklarda sadece senin, inandırmaya devam ettiğin kitlelerde etkili olur. Takke düştü kel göründü. İstanbul seçimlerinden çok ama çok şey çıkarmak lazım. İnandırıcılığın bitti bu sonun başlangıcı olabilir mi zaman gösterecek. Ama ülkem kötüye gittikçe de halkım ezilecek buraya kadar tencereyi hiç ama hiç dikkate almadın ağır yenilginin faturasını kişilerde değil tencerede ara. Artık miting meydanlarında insanları aşağılamak hakaret etmek ben yaptım oldu demek kabadayı ağzı ile konuşmak siyasetin dilini kullanmamak pirim yapmıyor. Ülkemdeki azınlıkların ihtiyacına göre sakallarını okşamak istediğiniz zaman kahraman ilan edip işin bitince de unutmak olmuyor artık. Trakyalı vatandaşlarımız bir kaç kere aldatılıp tekrar aldatmak isteyen kişinin karşıdakinin niyetini anladığında ne der bilirsiniz hayvan terli yemiyor be yav?
