Osman Aydoğan


Nereden nereye geldik? (2)


Ancak ABD´nin PYD aşkı bu sefer de Türkiye´nin güvenliğini tehdit etti? Bu tehdit nedeniyle Türkiye geçen sene ?´Fırat Kalkanı´´ harekâtını icra etti? (Ağustos 2016 - Mart 2017) Ancak bu harekât da Türkiye´nin endişelerini gidermedi? ABD´nin PYD ile bu bölgede 30 bin kişilik bir ordu kurma niyeti üzerine Türkiye bu sefer de 21 Ocak 2018 günü Suriye´nin kuzeybatısında bulunan Afrin bölgesine ?´´Zeytin Dalı Herakâtı´´nı başlattı? PYD bu bölgeye nasıl yerleşti? Suriye rejimi Türkiye´den düşmanlık görmeye başladığı noktadan itibaren rejim güçlerini Suriye kuzeyinden çekerek bu bölgeyi bilerek ve isteyerek PYD güçlerine (YPG) (Halk Koruma Birlikleri) bıraktı... PKK´nın yıllardır hamiliğini yapan Suriye rejimi PYD´nin pek ala ne demek olduğunu çok iyi biliyordu? Bu şekilde Suriye PKK belasını Türkiye´nin güneyine de sarmış oluyordu. Çünkü PYD/YPG Batı´da (ve özellikle ABD de tanındığı gibi) hiç de masum bir örgüt değildir, hele hele YPG, İŞİD´e karşı savaşan seküler gençler hiç değildir... PYD´nin içtüzüğünde parti üyeliğini düzenleyen üçüncü maddesinde parti üyesinin görevleri sıralanırken birinci görev şöyle verilir: ?Lider Abdullah Öcalan´ın ve Kürt halkının değerleriyle gurur duymak, onlara bağlı olmak ve lideri esaretten özgürleştirmek için mücadele etmek...? Yani PYD ve PKK geçişkendir, birdir, bütündür? Bu noktada durup bu işin teorisyenleri ne diyor bunlara bir bakalım? Kadim Çin askerî düşünürü ve devlet adamı Sun Tzu, günümüzden 2300 yıl önce imparatoruna ?Devlet Yönetme Sanatı? (Savaş Sanatı) adlı bir eserini sunar. (Anahtar Kitaplar, 2016) Sun Tzu´nun bu eseri MÖ 6. yüzyılda askerî taktikler, savaş ve strateji üzerine yazılmış en eski ve en iyi çalışmalardan biridir ve askerî konularda ve ötesinde tarih boyunca çok büyük etkisi olmuştur. 20. yüzyılın sonlarından itibaren ekonomi ve iş dünyasında da kullanılmaya başlanılmıştır. Her biri savaşın farklı bir yüzünü anlatan 13 bölümden oluşur ve askerî strateji ve taktiğin temel kitabı olduğu kabul edilir. Çin´in ?´Yedi Askerî Klasik´´i arasında en önemlilerindendir. Sun Tzu, günümüzden 2300 yıl önce imparatoruna şu öğütleri veriyordu: ?Savaş sanatından anlayan kişi başkalarının gücünü savaşmadan alt eder, kentleri kuşatmadan düşürür. Hasım milletleri, uyumlarını, morallerini çökerterek teslim alır.? ?Usta komutan hasım orduyu savaşmadan alt edendir.? ?Vuruşma incitir (yıpratır), tahkimli mevziiye taarruz kırım demektir. Önemli olan düşmanın stratejisini bozmaktır. Savaşmak değil.? ?Yüksek savaş sanatı, düşmanın mukavemetini, meydan savaşlarında kazanılacak zaferlerle değil, meydan savaşına başvurmadan kırabilmeyi gerektirir.´´ ?´Uzun süreli bir savaş önce orduyu sonra milleti yozlaştırır.´´ Pardon, Sun Tzu, bu öğütleri kendi imparatoruna veriyordu? Biz çoktaaan harekâta başladığımıza göre bu öğütler bizi ilgilendirmiyor demektir? O zaman Sun Tzu´yu geçelim? Gelelim Prusyalı savaş felsefecisi Carl von Clausewitz´e (1780-1831). Clausewitz günümüzde en tanınmış ancak düşünceleri en çok göz ardı edilen bir strateji uzmanıdır. Ölümünden sonra karısının düzenlediği notlarından oluşan ve savaş stratejisi konusunda yazılmış önemli eserlerden birisi kabul edilen ?´Savaş Üzerine´´ (vom Kriege) adlı eseri (Doruk yayınları, 2015) askerlerden ziyade siyasetçilerin okuması ve anlaması ve içselleştirmesi gereken bir eserdir. Bolşevik devriminde Lenin´in Clausewitz´in bu eserinden ciddi olarak yararlandığı bilinir. Eseri okumuş olmak öyle bir otorite hissi yaratır ki, Hitler bu durumu generallerle tartışması sırasında ?Ben Clausewitz´i okudum, sizden öğrenecek bir şeyim yok!? diyerek ifade eder.