Oğuz Gümüşkaynak


Ne yazılırki ?


Hani Aşık Mahsuni Şerif derki bir türküsünde yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, bilmem ağlasam mı ağlamasam mı! Ulusal bir TV de pazar yerinde sunucu mikrofon tutuyor pazara gelen halka diyor ki soğan alacakmışsınız vatandaş cevap veriyor soğan ama yarım kilo alacağım sonra pazarcı esnafına tutuyor mikrofonu yarım kilo soğan istiyor ne diyorsunuz esnaf diyor ki yarım kilo soğanı tartıp vermeye utanıyorum peki bu utanç kimin olmalı kim bizi buralara kadar getirdi ve kimler buraya kadar getirenlere okey verdi valla labirent gibi sorular çöp tenekelerini karıştırıp yiyecek arayanlar gün geçmiyor ki sosyal medyadan eksik olmasın. Ülke savaş çığlıkları atan ve bu savaş çığlıklarına destek veren medyası iş bulamayıp uzman asker olmak için sırada bekleyen binlerce genç yakında yapılacak yerel seçimlere odaklanmış. Siyasiler halkın arasına girmeden hamaset rüzgarları estiren devletin tepesindekiler bir söylemde derki deveye sormuşlar sırtın niye kambur diye devede demiş ki nerem doğruki. Aynı bu söyleme uygun bir ülkem doğruyu söyleyen yaraya parmak basan siyasiler ya ihraç ya kodes ya tazminat ben anayasayı tanımıyorum diyen devlet yöneticileri tıpkı Irak´ın Saddam´dan sonraki hali gibi. Devlet yönetimi var mı yok mu seçimler şaibe dolu bir evden bir ilçe kadar seçmenin çıktığı bir ülkede seçsen ne yazar seçmesen ne yazar. At izinin it izine karıştığı tarımla geçinen bir ülkeden ithal tarıma dönen bir ülkeye parasızlıktan Araplara satılan savaş sanayi fabrikaları din derken ahlak derken iflas eden kavramlar yani durdurun lan dünyayı inesim geldi diyorum ya