Oğuz Gümüşkaynak


NAZIM HİKMET


Şair Nazım Hikmet Ran, nereden bakarsanız oradan okuyabileceğiniz solcuların ılımlı tarafının romantik şairi ve romantik devrimcisi, tutucu solun devrim yolundaki olmazsa olmazı, kahramanı vatan şairi, devrinin sönmeyen meşalesi, sağ kesimin vatan haini, Rus uşağı komünizmin Türkiye´deki fitilinin ateşleyicisi. Siz istediğiniz yerden bakın. Ben Nazım şiirlerini okuyarak büyüdüm. Nazım şiirlerinin şarkılara dönüştüğü şarkıları ve türküleri zevkle dinlerim. Ömrü Türkiye´de kaldığı sürece çoğunluğu cezaevlerinde geçmiş anne babasının ayrılığı annesinin babasından ayrıldıktan sonra yolunun bir başka şair Yahya Kemal ile kesişmesi Yahya Kemal ile annesinin yaşadığı ateşli aşkın evlilikle sonuçlanmaması Nazım´ın gençlik yıllarında da ömrünün son dönemlerinde de yaşadığı fırtınalı aşkları Nazım´a nereden bakarsanız bakın hep farklı Nazım´ı görürsünüz. Türklük üzerine yazdığı şiirler daha sonra kendisinin Lehistanlı yanı Polonyalı olduğunun itirafları yurt dışındayken vatana hasret şiirleriyle Osmanlı saraylarıyla çok iyi ilişkileri olan bir ailesinin olması Cumhuriyet dönemlerinde sürekli Cumhuriyet hükümetleri ile bir türlü barışık olmaması cezaevlerindeki uzun süre tutukluğu tutuklu kaldığı yıllarda hiç bir mahkuma gösterilmeyen imtiyazın sağlanması sanırım dayısının Osmanlı paşası olmasından kaynaklanıyordu. Böylesi imtiyazlar yani Nazım bir hikaye değil bir roman. Anlat anlat bitmez. Bir çok evliliği sayısız aşkları aşklarına bizzat kendisini ihanetlerini mi anlatsak yurt dışındaki yaşamının nasıl oluştuğunu mu anlatsak ölümünü mü, ölümünden sonraki insanların kendine bakış açısını mı anlatsak. Mezarının niye öldükten sonra Türkiye´ye gömülmesini vasiyet etmesine rağmen getirilmediğini mi anlatsak bilemiyorum. Yazımın içinde dedim ya nazımı bir sayfayla değil binlerce sayfayla anlatsak mutlaka bir yeri eksik bırakırız. Ölen her kim olursa olsun rahmet ve hürmetle anılmalıymış ben Nazımı rahmet ve hürmetle yad ediyorum sizi bilemem takdir sizin...