Osman Aydoğan


Mursi ölürken düşündürdükleri -5-


Bir zamanlar benim de yönetim kurulu üyesi olduğum bir şirketimizin Suudi Arabistan´a yapacağı serum ihracatı, yapılan anlaşmaya rağmen Suriye yolu karayoluna, Kızıldeniz yolu da Mısır nedeniyle Ro-Ro seferlerine kapalı olduğu için gerçekleşemez... Ayrıca Mısır ile olan ilişkiler düzelmeyince bölgede var olan Doğu Akdeniz gazının Avrupa´ya taşınması amacıyla oluşturulan ?´Doğu Akdeniz Boru Hattı´´ (EastMed) projesi Türkiye, Lübnan, Suriye ve KKTC dışlanarak İsrail, Yunanistan, İtalya, Ürdün, Mısır ve Güney Kıbrıs tarafından kurulur... İlginç olan EastMed projesi Türkiye ile ilişkileri bir hayli kötü olan Kıbrıs, İsrail, Yunanistan ve Mısır arasındaki stratejik bir ittifak olduğudur. Hâlbuki Türkiye´nin Suriye ve Mısır ile ilişkileri düzgün olsa 40 trilyon metreküp olduğu tahmin edilen bu gaz projesi Türkiye üzerinden yapılacaktır. Mısır, tarih boyunca Arap halklarının siyasi ve kültürel yaşamında önemli bir yer tutmuş, onlara kutup olmuş bir ülkedir. Mısır´da hangi siyasi rejim, hangi siyasi iktidar olursa olsun daima Arap ülkelerine liderlik ve rehberlik etmiştir. En güzel ve doğru Arapça (Fasih Arapça) Kahire´de konuşulur... En güzel ezan Kahire camiilerinde okunur.... Mısır; sanayisi, turzimi, eğitimi ve ekonomisi gelişmiş, Batı dünyasına en yakın Arap ülkesidir... Bu nedenle Mısır Arap dünyasında ihmal edilmeyecek kadar büyük, bir mücevher Arap ülkesidir?. Bugün için Türkiye´nin sadece Mısır ile değil Suriye, Irak, İran, Libya, Suudi Arabistan, Yemen, ABD, AB, Rusya ilişkilerinin hiçbirisi rasyonel temel üzerine oturmamaktadır. Bu irrasyonel, ideolojik, mezhepsel ve duygusal politikaların bedeli dış siyasette yalnızlığa ve ekonomide ise çöküşe sebep olmaktadır... Bütün bunlar bana tarihin aktörü ve tanığı Ebû Müslim Horasanî´nin Emevîlerin yıkılışı ile ilgili ve her türlü ittifaklar konusunda bir strateji ilkesi olan şu sözünü hatırlatmaktadır; ´´Onlar; zararından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Düşmanlarını kazanmak için yakınlarına aldılar. Yanlarına aldıkları düşmanları dost olmadığı gibi, uzakta tuttukları dostları da düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince, yıkılmaları mukadder oldu.´´ Fakat sürekli ?´Rabia´´ işareti yapanlarda ne ?´tarih bilinci´´ vardır ne ?´diplomasi´´ düşüncesi vardır ne ?´ekonomi´´ kaygısı vardır ne de Horasanî´nin bu sözünü anlayacak derinlik vardır. Onlar yıllardır ´´Stratejik Sığlığın´´ kitabını yazmakla meşguldürler...