Osman Aydoğan


Mephisto -5-

Spiegel dergisi kitap hakkında; ‘’Mephisto, 1930’lu yıllarda faşizm yükselirken, boyun eğme ve direnme, kariyer ve ahlak arasında kalanların hikâyesini anlatan en iyi roman” diye yazar


Mephisto

Spiegel dergisi kitap hakkında; ‘’Mephisto, 1930’lu yıllarda faşizm yükselirken, boyun eğme ve direnme, kariyer ve ahlak arasında kalanların hikâyesini anlatan en iyi roman” diye yazar… Almanya’nın bir numaralı edebiyat eleştirmeni Marcel Reich-Ranicki de kitap hakkında; “İki dünya savaşı arasındaki Almanya’yı, hatta Avrupa’yı anlamak için bu romanı okumalı” diye konuşur…

Kitap tanıtım bülteninde de ‘’Zorbaya boyun eğenlerin trajedisini, inandırıcı ve derin karakterleriyle işleyen Mephisto, 1930’lar Almanya’sında Naziler yavaş yavaş iktidara gelirken, Nazilerle işbirliği yapan oyuncu Hendrik Höfgen’in hikâyesini anlatır… Nazilerin ideolojisinden hazzetmese de, kariyerinde yükselmek için iktidara hizmet eden ve bu uğurda önce dostlarını, sonra da ruhunu kaybeden Höfgen, her devirde türlü türlü kılıklarda karşımıza çıkan oportünisti temsil eder…’’ diye yazar…

Klaus Mann, romanında Hendrik Höfgen karakterinin kariyer yolculuğunun geri planında 1920’lerden 1936’ya kadar Almanya’daki dönüşümü anlatır… Roman kahramanı Hendrik Höfgen sosyalist bir tiyatro oyuncusudur. Liberal görüşlü bir müsteşarın kızıyla evlenmiştir… Hitler iktidara gelmiş, faşizme sürüklenen ülkede çok sayıda sanatçı mahpuslara tıkılmış, kimi işkenceden geçmiş, kimi öldürülmüş, 75 bin dolayında Alman aydını, yazarı edebiyatçısı yurtlarını terk etmek zorunda kalmıştır. Almanya’daki bu dikta rejiminde bir dolu arkadaşı Nazilerin şiddetine ve yıldırma politikalarına maruz kalmışken Höfgen, yalnızca kendi kişisel kariyerini ve ikbalini düşünerek siyasi bir tavır alır sanki hiç böyle şeyler yaşanmamış gibi kulaklarını tıkar, gözlerini yumar, ağzını kapatır, üç maymunu oynar. Höfgen, tutkuları uğruna faşizme tutsak olur, iktidarla uzlaşır ve yeni sistemin yıldızlığına yükselen bir aktörü olur…  Bu süreçte tüm insani ilişkilerini şöhret basamaklarından tırmanmak için kullanır…

Romanda zenci sevgilisi Juliette, Hendrik Höfgen’e sonunda şöyle hitap eder: “Senin kendinden ve kariyerinden başka bir şey umurunda mı? Pis mesleğinin dışında her şey sana vız geliyor! Başka nasıl çalışabilirdin komünistleri öldürten insanlarla? Sokağa çık biraz Hendrik! Tiyatrodan dışarı çık biraz! Dostlarını sokaklarda öldürüyorlar Hendrik! Çuvallara doldurulan cesetleri göllerin, ırmakların dibinde şimdi…’’

Klaus Mann, romanında sadece Höfgen’e odaklanmış gibi gözükse de bahsettiğim gibi romanın arka planında da iktidarı ele geçiren Nazi rejiminin yaptıklarını açık bir şekilde de anlatır…