Yıl 1930 İzmir´in Menemen ilçesinde hilafet isteriz diye ayaklanan bir gurubunun başlattığı isyan. İsyanı bastırmak için görevli asteğmen Kubilay´ın kellesinin kesilip hilafet bayrağına takılıp gösteriler bastırılana kadar Menemen meydanında halka gösterilmesi olaylara müdahale etmek isteyen iki bekçininde aynı yerde silahla katledilmesi. Hafta başı Çubuk´daki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu´na yapılan linç girişimiyle Menemen´deki olay arasında fark görüyor musunuz? Tabiki ülkemdeki ayaklanmalar katliamlar bununla sınırlı kalmadı. Sivas, Tokat, Maraş ve bunun gibi irili ufaklı bir çok katliamlar devletin gözünün önünde yaşandı ve bu katliam girişimlerinin sonuncusunu Çubukta yaşadık. Devletin gözünün önünde geliyorum diyen olaylar zemini hazır benzini dökülmüş sadece küçük bir kibritten çıkması beklenen kıvılcım o kıvılcım Çubukta ateşlendi ama amacına ulaşamadı. Devlet az da olsa gücünü gösterdi. Katliamlar önlendi önceleri Sivas şimdi ise Konya milletvekili olan Abdüllatif Şener´in malum kişi hakkındaki söylemleri gözümün önünden hiç gitmez. Abdüllatif Şener´in her söyleminin satır satır kelime kelime doğruluğuna şahit olmak beni endişelerin ötesine taşıyor. Barıştan hiç bahsetmeyen kavga gürültü şiddete taviz veren bir anlayışla ülke nereye gidiyor. Şiddeti başlatan kişi istismardan hırsızlıktan mahkûm olmuş bu gün milyonların kahramanı haline dönüşmüşse devlet neyi amaçlıyor biliyoruz ama dillendiremiyorsak demokrasiden korkan bir yavru muhalefetin var olduğu ülkede sokakta toplumun her ferdinin minicik yavruların güvencesi olur mu? Diyorum ki Allah´ım ne günah işledikde bu günleri bize yaşatıyorsun. Bu olayların son olmayacağını biliyorum ama yine de Allahtan ülkemi halkımı korumasını diliyorum?
