Osman Aydoğan


Mecnunum Leyla´mı gördüm -1-


Âşıklar diyârı Sivas´ın yetiştirdiği bir halk ozanımız var: Âşık İzzetî mahlasını kullanan Ali İzzet Özkan. Kendisi Kurtuluş savaşı gazisidir. Renkli bir kişiliği vardır. Ancak bu kişiliğini bir başka yazıya bırakayım? Sadece şu kadarını söyleyeyim: Tek parti döneminde İsmet İnönü için "Türklerin en büyüğü İnönü" diye türküler yakarken Demokrat Parti´´nin iktidara gelmesiyle Menderes için "bizi diktatörden kurtardı" diye dizeler döktürür? Bu bağlamda Âşık İzzetî´nin ?´Parti Destanı´´ isimli bir türküsü vardır ki bu türkünün hikâyesi bile tek başına bu ozanımızın renkli kişiliğini anlatmaya yeter?

Bu noktada Hintli şair Sri Chinmoy Ghose´nin bir sözüne yer vermem gerekiyor: ?´Sevginin gücü, güce olan sevgiyi yendiğinde, dünya barışı tanıyacak.´´ Dünyada da böyle ama güce olan sevgi ve biat özellikle Doğu toplumlarına özgü bir özelliktir. Cüneyd-i Bağdadi; ?´Allah´ın velisi ile Allah´ın delisi arasında bir soğan zarı kadar fark vardır´´ derdi? Benzer şekilde de bu coğrafyada ?´vezir olmak´´ ile ?´rezil olmak´´ arasında bir soğan zarı kadar fark vardır? Tarih babada bunun örnekleri mebzul miktardadır? Günümüzde de birilerine "Türklerin en büyüğü´´ diye methiyeler diziyorlar ya? Halk aynı halk, millet aynı millet, kültür aynı kültür, coğrafya aynı coğrafya? Gün olur, devran döner, devir geçer, güç kaybolur, halkın sevgisi de biter... Bir hatırlatayım istedim! Neyse, biz şimdi maziyi pek karıştırmayalım, dönelim konumuza?

Biz bu ozanımızı ?´Mühür Gözlüm´´ türküsüyle tanırız, ?´mühür gözlüm seni elden´´ diye başlayıp ?´Havadaki turnalardan, su içtiğim kurnalardan, geyindiğim sırmalardan, sakınırım kıskanırım´´ diye biten?