Osman Aydoğan


Marcus Aurelius (3)


?´Kendini bugün ölmüş olarak düşün, artık yaşamı sona ermiş birisi gibi ve bunu aklında tutarak geriye kalan zamanını doğa ile tam bir uyum içinde yaşayarak geçir.´´ ?´....Sahneyi halinden hoşnut olarak terket, çünkü seni sahneden indiren Yaratıcı da yaptığından hoşnuttur.´´ 180 yılının başında, ordusunu kırmakta olan bir salgın sarılığına tutulur. İmparatorlarının öleceğini anlayarak gözyaşlarını tutamayan askerlerine: ?´Niçin ağlıyorsunuz?´´ diye sorar Marcus Aurelius. Ve kendisi şu cevabı verir; ?´Hepinizin beni bulacağı yere, sadece, sizden önce gittiğimi bilmiyor musunuz?´´ Aynı günün akşamı, bir emri olup olmadığını öğrenmek için yanına gelen görevliye, ?´Beni artık bırakıp, doğacak güneşi bulmaya gidin, ben artık batıyorum´´ diye yanıt verir, sonra uyumak üzereymiş gibi, başını örter. 180 yılının 9 Nisan gecesinde, 58 yaşında, hayata gözlerini yumar. Marcus Aurelius stoacı bir filozoftu. Stoacılığın Kurucusu Zenon´dur. (M.Ö. 335-263) Zenon, mutluluğun; eylemlerin ve ruhun özgürlüğünde aranması ve gerçek kişiliklerimiz için yalnızca zaruri olanı istemenin gerektiğini ifade eder. Zenon´a göre zaman hariç hiçbir şeye karşı güçsüz değilizdir. Stoacılar doğaya uygun yaşamayı felsefi olarak benimserler, mutluluğun dış koşullara bağlı olmadığına inanırlar ve dış etkilere karşı kayıtsız kalmayı önerirler. Stoacılara göre; özgür insan başkalarına ve dış etkilere kayıtsız kalmasını bilen insandır. Stoacılar erdem ile mutluluğun temeli olarak arzu, tutku heyecan ve duygulardan kurtulmayı kabul ederler. Stoacılara göre tek insanla evren arasında bir fark olmadığı gibi, "ruh" ile "madde" arasında da bir fark yoktu Fenike kökenli ve Kıbrıslı bir Yahudi olan Zenon, bir süre akademide bir öğrenci olarak çalıştıktan sonra akademiden ayrılır ve kendi okulunu kurar. Bir binada ders verecek gücü olmadığı için, derslerini bir çatı ya da sundurma gölgesi altında verir. Okulunun adı olan stoacılık da, Yunanca (çatı) anlamına gelen ? stoa ? sözcüğünden bu nedenle türetilmiştir. Eski Yunanistan´daki Delfi adasındaki kehanet tapınağında Sokrates´in şu sözü kazılıdır: ?İnsan, kendini Bil! ? Sokrates´in bir başka sözü; ?Neye sahip olduğundan çok, ne olduğuna bakarak kendini değerlendir, ancak bu biçimde olabildiğince mükemmel olabilirsin.? Marcus Aurelius Roma Meydanı´nda yürürken arkasında da bir uşak yürürmüş. Uşağın tek işi, insanlar onu alkışladığında ve şükranlarını sunduğunda Marcus Aurelius´ un kulağına eğilerek ´´sen sadece insansın´´ diye fısıldamakmış.Bu hikâye Marcus Aurelius´un Sokrates´in söylediği gibi hem ?´kendini bildiğini´´ ve hem de neye sahip olduğunu değil ?´ne olduğunu´´ bildiğini göstermektedir. Marcus Aurelius´tan yaklaşık iki bin yıl sonra yaşayan günümüz politikacılarının gerçek bir devlet adamı olan Marcus Aurelius´tan öğrenecekleri çok şey olsa gerek diye düşünüyorum. Tu es vir de civitatibus magnis Marcus Aurelius...