Şaban Külhancıoğlu

Tarih: 17.01.2018 11:28

MAĞDUR EDEBiYATI

Facebook Twitter Linked-in

Nedendir bilinmez, ülkemizde eşitsizlikten, adaletsizlikten, yoksulluktan, sorunlardan ve haksız ve yanlış işlerden dert yanmaya gör, hemen damgayı yapıştırıverirler. ´´Fakirlik edebiyatı´´veya ´´Mağdur edebiyatı´´ yapma! Sanırsınız, edebiyatı yemiş yutmuşuz da bir de üstüne üstlük edebiyatın türlerine geçmişiz. Bırakın mağdurunu edebiyatın asıl kendisine çok uzak olduğumuzu düşünüyorum. Bugün olmuş hala edebiyatın gerçek önemini kavrayamadığımıza ve hayatımızda gereğince istifade edemediğimize inanıyorum. Kitap okuma oranımızın % 6 olması her şeyi açıklamaya yetiyor aslında. Okullarda edebiyat dersinin hem veliler hem öğrenciler tarafından hak ettiği alakayı görmediği hepimizin malumu... Kelime dağarcığımız, onları yerli yerinde ve nasıl kullandığımız, meramımızı doğru dürüst anlatıp anlatamadığımız orta yerde dururken... Her alandaki gelişmelerin dilimizin gelişmesine bağlı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Neyse... Bu konunun derinlerine fazla girmeyelim borçlu çıkarız. Başka bir yazıda edebiyatla olan ahvalimizi uzun uzun dertleşiriz. Biz şu ´Mağdur Edebiyatı´na dönelim. Bu aralar ´Mağdur edebiyatı´ lafzı çok gündemde... Malum 15 Temmuz Fetö darbesinin ardından, darbeyle mücadele kapsamında yapılan uygulamalar sırasında yaşın arasında kurularında olabileceğinin dillendirildiği şu günlerde... Kraldan çok kralcılar... Durumdan kendine vazife çıkaranlar... Olayları saptırmayı kendilerine memleket meselesi olarak görenler... Darbeyle mücadele sırasında haksızlığa uğrayanların olabileceğini görür görmez duyar duymaz bastılar yaygarayı. Vay efendim ´´Mağdur edebiyatı..´´ Demediklerini bırakmadılar. Hatta , mağdur olma ihtimali olanları gündeme getirenleri vatan hainliğiyle bile suçladılar. Bir ara bu iş şirazesinden öyle çıkmış olmalı ki, bu yönde hükümetin Fetöyle olan mücadelesinin yanlış yöne kaydırıldığını dahi düşünüyorum. Neyse ki... Allah doğrunun yardımcısıdır! İyi ki de ´mağdur edebiyatı´ yapılıp haksızlığa uğrayanlar dillendirilmiş, gündeme getirilmiş. Neden sonra kurulan komisyonlar sayesinde 5000 kişinin yanlış uygulamaya maruz kaldıklarından mütevellit işlerine tekrar dönmelerine karar verildi. Ayrıca... Bylock uygulamasından 11 Bin 400 kişinin Fetö´nün gazabına uğradığı ve haksız yere cezaevine atıldıkları Ankara Cumhuriyet savcısının kararıyla tespit edildi. Yapılan incelemelerden sonra tahliyelere başlandı. Gelelim sadede... Unutmayalım ve şunu aklımızdan hiç çıkarmayalım! Demokrasiler çoğunluğa karşı azınlığın haklarını koruyabildiği ve arayabildiği rejimlerdir. Mağdur ve mazlumlardan ancak demokratik rejimlerde bahis edilebilir. Adalet sarayları mazlum ve mağdurların başvurabildikleri sürece kaimdirler. Yani... Bir ülkede mağdur ve mazlumların sesinin çıkıyor olması o ülkenin adalet sisteminin çok iyi çalışıyor olduğunu gösterir. Bir kişi demokratik ve özgür bir ülkede ancak mağdurluktan söz edebilir. Bir kişi ancak adaletin olduğu bir ülkede ´´Mağdur edebiyatı´´ yapabilir. Hülasa... ´Mağdur edebiyatı´ yapılmasından gocunmanın alemi yok! Saygılarımla


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —